ACI ÇEKİYORUM ÖYLEYSE VARIM
Ariflerin kelam pınarını, şiirlerin hamurunu, bağlamaların hissini; hüznü kovuyorlar bu diyarlardan. Mutluluk, normal; hüzün, anormal kabul edilmeye başlandı. Mutluluk, varoluşumuzun parçası, hüzünse hastalık. Postmodernizm ile hayat haz, mutluluk ve doyum üzerine kuruluyor. Hüzne, acıya ise hiç yer yok. Hüznü yüreklerimizden silip atamazdık. Bizler de bu yüzden acımızı saklar olduk. Mutluymuşuz gibi pozlar vermeye bayıldık. Mutluluk; güçlü insan özelliği, hüzün ve acı ise aciz insana ait sandık. Bazen de pes edip “Hep mutlu olmak istiyoruz!” diye haykırdık.
Halbuki “Mutlu olmak istiyorum” deyip de mutlu olan yoktu.
Varlığımızla beraber armağan olunan duyguları kabul etmemek akıl karı değildi, bilemedik. Pozitif düşünce akımlarının peşine takılıp hayatı sadece pozitif duyguları yaşayacağımız alan haline getirmeye çabalıyoruz. Pazarlama şirketleri, reklamlar, kişisel gelişim kitapları(!), bazı yaşam koçları, “Mutluluk senin elinde, 10 adımda mutluluk” gibi mottolarla hareket ediyorlar.
Bizler bir de bu basit formüllere rağmen hala acı çekiyor oluşumuzu görüyor, bir de bunun için acımıza acı ekliyoruz. Mutluluk, avucumuzun içinde değil. Hayat SÜREKLİ mutlu olacak, sürekli bardağın dolu tarafını görecek kadar kolay değil. Bilimsel araştırmalar, bir hadise ile ilgili sırf pozitif düşünmek için hayali şeyler kurmak yerine olanı kabullenmenin, yüzleşmenin acıyı da geçici kılacağına işaret ediyor.
Günümüz toplumlarında hüzün hastalık belirtisi olarak görülmeye başlasa da hüznün, acının, ıstırabın mutluluk gibi ilahi bir lütuf olduğunu düşünüyorum. Mutluyken; sosyal, dışadönük, enerjik oluyorum. Hüzünlüyken içe dönük oluyorum, kendimi tanıyorum, yalnızlığımda dinlenip şiirler yazıyorum. Elbette hüznün, depresyon boyutlarının tedaviye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Fakat günümüzde hafif bir keyifsizliğin bile minör depresyon tanısı almasının fıtrata ters olduğunu ve bazen hüznün insanın bilinmeyen yönlerini tanımasına, olgunlaşmasına vesile olabileceğini hatırlatıyorum.
Unutmayalım ki en güzel besteler, en etkileyici şiirler, en insani devrimler acı ile yoğrulmuştur. Sonsöz niyetine: Hayatta her şey zıddıyla kaimdir. Öyleyse, hüznü yaşamadan mutluluk kelebeğini de yakalayamayız. Kaldı ki; Tom Waits’in bir şarkısında da dediği gibi “Biraz yağmur kimseyi incitmez.” Yağan yağmurlar altında ıslanarak, uçuşan kelebekleri yakalayabilmemiz ümidiyle
Betül ZENCİROĞLU - Gaziosmanpaşa Üniversitesi