BIRAKIN DA UZMANLAR KONUŞSUN!Selamun aleykum arkadaşlar.Konumuz pdr’ye yapılan alan dışı atamalar.Yani kısacası alan talanı. Amacım bu konuda farkındalık oluşturmak, umarım hedefime ulaşırım.Bu konuda biraz araştırma yaptım bir iki video izledim. Ama sinirlerimin bozulmasına yetti. Biliyorum sizler de razı değilsiniz bu duruma. İnşallah çözeceğiz bu problemi hep beraber, el ele, birlik olarak.Biraz önce izlediğim o videolardan biri özetliyordu aslında her şeyi. Durum şöyle;iki tane psikolojik danışman var biri psikolojik danışmanlık ve rehberlik (pdr) mezunu diğeri ise başka bir alandan mezun. Yani alan dışı bir “rehberlikçi”. Her neyse ilk olarak alan dışı atanan rehberlikçi var devrede. Bir tane öğrenci geliyor özel bir sorunu olduğunu bundan dolayı ders çalışamadığını ve son sınıf öğrencisi olduğunu söylüyor. Sayın rehberlikçi de öğrenciyle alay eder gibi davranıyor.”Seninki de dert mi ya ne beter durumda olanlar var takma kafana,bu da geçer diye geçiştiriyor. Üstelik öğrenci gelmeden önce okuduğu alan dışı kitabını bırakıp eline bir “rehberlik” kitabı alarak çevirmeye başlıyor. Soruna nasıl müdahale edeceğini öğrenmemiş ki sanki bir iki haftada teorik bilgi ezberleyip almadı mı o sertifikayı veya unvanı. İşte! Tabi öğrencinin gözünden kaçar mı bu? Şunu da eklemeyi unutmuyor:”Sen şimdi git kendine bir…neydi o .. ders planı(öğrenci söylüyor) hazırla. Ama getir ben onaylayacağım yoksa olmaz “diyor. Tabi, öğrenci şaşkın. Güveni yerle bir olmuş. Artık psikolojik danışmanlar ne kadar yardımcı gözünde, siz düşünün. Oysa ki onun amacı dersin başına oturamama değil ki sorunu halledip hayatına kaldığı yerden devam etmek.Öğrenci sorunun üstüne tekrar gidip bir kere daha denemek istiyor. Tabi eski “rehberlikçi” yok artık. Yerinde yepyeni psikolojik danışmanlık ve rehberlik (pdr) mezunu bir psikolojik danışman var. Öğrenci içeri girer girmez danışman saygı ve güvenin teminatını veriyor. Kendi sandalyesi yerine öğrencinin yanına bir sandalye çekip halini hatırını sorduktan sonra onu dinlemeye başlıyor. Tabi koşulsuz bir kabul ve destekle. Bu arada olmazsa olmaz güven ortamını başta sağladı bile. Onunla konuşurken içerik yansıtmalarla ve daha empatik olan “ben” dilini kullanarak onu anlamaya çalıştığını gösteriyor ve daha neler neler. Bu 4 yıllık eğitim sürecinde edindiği daha nice teknik ve bilgilerle alanında “uzman” olarak sağlıklı ve verimli bir şekilde işini yapıp mesleğini yürütüyor. Diğerinin aldığı eğitimden ne çıkar ki allah aşkına! Bir kaç haftalık eğitimle olmayacağını hepimiz de biliyoruz ki bu meslek daha çok uygulamaya dayalı bir meslek. O meb kurslarında birkaç saatlik derslerle o uygulamaların kazandırılacağına kim inanır. Sırf günü kurtarmak adına yapılan bazı hatalar ilerde birçok insanın hayatına mal olabilir.Bunlar hikaye değil ,ülkemizin acı gerçekleri. Herkes elini taşın altına koyabilmeli. Orada burada psikolojik danışmanlara edilen hakaret ve söylemlerin haddi hesabı yok. Biz kendimizi savunmazsak bize kimse sahip çıkmaz. Ha avukat değiliz belki ama biz insanların psikolojileri üzerine çalışıyoruz ve onlara nasıl yön vereceğimizi de biliyoruz.Verilere bakacak olursak da 2015 ocak ayındaki duruma göre psikolojik danışman açığı 7668 ve bu açık sayısı her geçen yıl azalmaktadır. Ayrıca pdr bölümü kontenjanları da artırılmaktadır. Bu da yapılan alan dışı atamalarla 4 yıl zahmetlerle okuyan kıymetli meslektaş adaylarımızın açıkta kalacakları demek oluyor. Ayrıca 2012 yılında bakanlık müşteşarımızın: "Her branşın mümkün olduğunca kendi alanında atanmasını istiyoruz artık” demesinin ardından 2015 ocak ayında bir meb kursu telaşı oldukça can sıkıcı oldu. Bizim amacımız onların işsiz kalması değil aksine müsteşarımızın dediği gibi herkesin kendi işini yapıp başkalarının önünün kesilmemesi. Herkes neye emek verdiyse onun üzerine uzmanlaşsın öyle değil mi? Burada devreye giren devlet büyüklerimiz de oldukça büyük sorumluluk altındalar.KÜBRA NUR YEKSEK ..