Ergenlik döneminin, psikolojik özellikleri nelerdir? Bu yazıda, bu konu irdeleniyor.
Biri Beni Mi İzliyor?
Sen de kendine bu soruyu soruyor ve etrafında hayali bir seyirci kitlesinin varlığını hissediyorsan ergenlik dönemine girmişsin demektir. Tabi bunun yanında geceleri elinde peçete varsa, annenle tartışmadan günü kapatmıyorsan, kimsenin seni anlamadığını düşünüyor ve arkadaşların bir yana dünya bir yana ise kesinlikle ergenlik denizinin ortasında yüzüyorsun demektir.
Ergenlik, çocukluk ve gençlik dönemleri arasında kalan ve bu dönemden geçenleri de kapana kısılmış hissettiren bir dönemdir. Ergenlik döneminin özelliklerinden biri olan hayali seyirciler meselesindeki temel vurgu; ben artık varım, varlığımı hissediyorum, varlığımı hissetmenizi istiyorum ve ben değerliyim mesajıdır. Bütün bunların altında yatan sebep ise ergenlik dönemindeki bireyin kendini dünyanın merkezinde hissetmesidir. Peki gerçekten dünyanın merkezinde misin? Tabi ki. Her birimiz dünyanın merkezindeyiz zaten. Neticede ” yuvarlakımsı” dünyamızda herkese yetecek kadar merkez var yeter ki herkes herkesin merkezine saygılı olsun.
Ergenlik dönemi denilince birçok eğitimcinin okları anne babalara dönüyor. Ergenlik döneminin özellikleri şunlardır, onlara karşı şöyle şöyle davranalım böyle böyle davranmayalım, her şey bitecek, sakin olun, anlayışlı olun gibi bir dizi madde, uygulanması için ebeveynlere veriliyor. Bu öneri ve tavsiyeler yararlı olmakla birlikte sadece ergenlik döneminde uygulanmaya çalışılıp diğer zamanlarda kendi yöntemlerimizle devam ettiğimiz takdirde kısa süreli bir yarardan öteye geçmeyen uygulamalar olarak kalıyor. Halbuki ergenlik dönemi denilen şey bir sabah uyandığımızda ansızın karşımızda beliren bir gulyabani değil. Çocuğumuza doğumundan itibaren uyguladığımız davranış tarzımızın tutumumuzun, öğrettiğimiz değerlerin bir yansıması. Bu yansımanın parlaklığı ergenlik döneminin şiddetiyle ters orantılı. Yani çocuğumuza karşı her zaman anlayışlı olup onun duygu ve düşüncelerine önem veriyorsak, onu dinleyip değer verdiğimizi hissettiriyorsak ergenlik döneminde de bunları yapmaya devam ederiz ve bu dönemi ufak tefek sıyrıklarla ve sağlıklı bir şekilde atlatabiliriz demektir.
Şimdi okları anne babalardan biraz da ergenler üzerine çekelim ve bu süreçte ergenlik dönemine giren gencimizin neler yapması gerektiğinden bahsedelim. Ergenlik döneminin önemli bir özelliği olan ergen ben merkeziyetçiliğinden kısaca bahsetmiştik. Ergenlik dönemindeki bireyin dikkat etmesi gereken önemli konulardan biri, ben merkeziyetçi tutumunu yumuşatması, hayatın merkezine kendini alırken diğerlerini tamamen dışarıda bırakmaması. Özellikle aile fertlerini. Çünkü bu süreçte en çok çatışma yaşanan kişiler aile fertleri bilakis anneler oluyor. Ebeveynden her koşulda anlayış bekleyen ergen, onları kendisine haksızlık yapmakla, bağımsızlığına engel olmakla suçlayabiliyor. Bu süreçte anne babalar çocuklarına karşı kurallarını yaşına uygun olarak esnetmeli, ergenler de ebeveynine olan tutumunda sakin ve çatışmacı olmayan bir yol izlemelidir.
Ergenlik dönemindeki birey artık soyut konularla daha fazla ilgilenir olmuş, düşünce dünyası gelişmiş ve ahlaki konuları sorgulamaya başlamıştır. Bu noktada önemli bir husus ergenlik dönemindeki “ait olma” ihtiyacıdır. Değerler ve ahlakla ilgili düşünce dünyası karışan birey, kendini herhangi bir gurubun ateşli bir savunucusu olarak bulabilmektedir. Bu gurup çoğu zaman ya dini bir cemaat, tarikat ya da marjinallik ve özgürlük üzerine kurulmuş bir gurup olabilmektedir. Burada önemli olan husus ergenin çoğu zaman içinde bulunduğu guruptan olmayanları yanlış yolda olmakla suçlaması ve düşmanca bir tavır içinde olmasıdır. Bu nedenle hangi gurupta olursa olsun önemli olan herkese karşı insanca ve hoşgörülü bir şekilde yaklaşmasıdır. Ergenlik dönemindeki birey dışarıya karşı acımasız eleştiriler yaparken içinde bulunduğu guruba körü körüne bir bağlanmadan ziyade sorgulayıcı bir tutumda olarak gurubuna da katkı sağlamalı ve herkese açık bir kapı bırakmalıdır.
Ergenlik döneminde önemli görülen birkaç nokta üzerinde değindikten sonra bu dönemdeki bireyler için son tavsiyemiz, geleceğin kendisine sürpriz bir pakette sunulmayacağını bilmeli, elinden gelen çabayı göstererek enerjisini ve zekasını doğru yönde kullanmasını dilemek olacaktır. Bu denizden sahili selamete çıkmanın yolu bindiğimiz sandalın sağlamlığı elimizdeki pusulanın yönü ve kıyıya çıkmak için ne kadar çaba gösterdiğimizdir.
Psikolojik Danışman
Zehra SAÇAKLIDIR