Cinsel İstismara Uğramış Çocuğa Nasıl Yaklaşılmalıdır?

MERVE KOLUÇOLAK

CİNSEL İSTİSMARA UĞRAMIŞ ÇOCUĞA NASIL YAKLAŞILMALIDIR?

          Cinsel istismar bir çocuğun başına gelebilecek en kötü olaylardan biridir. Dünya Sağlık Örgütü' nün verilerine göre 1-14 arasında 40 milyon çocuk cinsel istismar, ihmal gibi sebeplerle psikolojik desteğe ihtiyaç duymaktadır. Bu zamana kadar böyle bir olayla karşılaşmamış olmanız bundan sonra karşılaşmayacağınız anlamına gelmemektedir. Öncelikle cinsel istismara uğramış çocukların genelde çevresindeki, yakınında bulunan kişiler tarafından bu duruma maruz kaldığı unutulmamalıdır. Bu kişiler amcası, teyzesi, dayısı, komşusu olabilir. Böyle bir durum ne kadar erken tespit edilip önlenirse çocuk açısından o kadar iyi olur. Burada anne babaya büyük sorumluluk düşmektedir. Çocuklarını bu konular hakkında bilinçlendirmeli, vücutlarının kendilerine ait olduğunu ve kendi izin vermediği sürece kimsenin ona dokunamayacağını çocukların yaşlarına uygun şekilde anlatılmalıdır. Anne babanın bilinçlenmesi açısından okul psikolojik danışmanlarının yapacağı çalışmalar, bilgilendirmeler son derece önemlidir.

Cinsel istismar durumunu karşısında kimse bilmesin olay duyulmasın diye örtbas etmeye çalışmak, suçluyu cezasız bırakmak son derece yanlış bir davranıştır. Böyle davranmak en çok çocuğa zarar verir. Çocuk ileriki yaşamında çeşitli psikolojik sorunlar, çevresine güvenmeme, madde kullanımı gibi pek çok zararlı durumlar yaşayabilir. Cinsel istismar gibi olayla karşılaşmadan önce çocuğun ve ailenin bilinçlendirilmesi daha uzun bir şekilde detaylı anlatılması gereken bir konudur. Bu konu üzerinde daha fazla araştırma yapmanızı, bilinçlenmenizi, bilinçlendirmenizi öneririm.

          Şimdi bir çocuk cinsel istismar olayı ile karşılaştıktan sonra nasıl bir yol izlenmeli nasıl davranılmalı ona değinelim.

-Öncelikle çocuğun her söylediği şey ciddiye alınmalıdır. Çocukların bu konuda yalan ifadelerde bulunması çok çok nadir görülen bir davranıştır.

-Çocukta yanlış anlaşılmaya sebep verecek hareketlerde bulunulmamalıdır.

-Çocuğa karşı bir güven ortamı oluşturulmalıdır.

-İstismarı gerçekleştiren kişi adli makamlara şikayet edilmeli ve çocukla karşı karşıya getirilmemelidir.

-Bu olayda çocuğun suçlu olmadığı çocuğa uygun bir şekilde anlatılmalı herhangi suçlayıcı yaklaşımda bulunulmamalıdır. Çocuk kendisinde eksiklik görmemelidir.

-Olay belirli sınırlar içerisinde saklı kalmalıdır, çocuk toplum tarafından damgalanmamalıdır.

-Kendisinin bunu hak ettiğine dair davranışlar ve düşünceler sergilediğinde bunun hiçbir şekilde kendi suçu olmadığı dile getirilmelidir.

-Çocuğun nasıl hissettiği duygu durumunun ne olduğu gibi sorular sorulmalıdır.

-İhtiyacı olan sevgi, şefkat ve ilgiyi verme konusunda her zaman istikrarlı olunmalıdır. Yapmak istemediği işleri yapmak konusunda çocuk zorlanmamalıdır.

-En önemli yapılması gerekenlerden biride hem çocuğun hem ailenin psikolojik destek almasıdır.

-Bu durum her ne kadar çocuğu etkilemiş olsa da aile de bu olaydan zarar görmüştür. Psikolojik destek alan aile çocuğuna daha faydalı olacaktır. Elbette her şeyden önce böyle bir durumla karşılaşmamak için önlem alınmalıdır. Fakat bu durumla baş başa kaldığımızda da öncelikle çözüm odaklı olunmalıdır. Çocuğun, ruhen ve bedenen sağlığı en önemli olandır. Bundan dolayıdır ki, mutlaka emniyet ve sağlık birimlerine başvurulmalıdır. Şunu unutmayalım çocuk bir bireydir ve bizimle şekillenerek geleceğimiz olur. Çocuklarımıza sahip çıkalım!