GEŞTALT TERAPİ: “ANI YAŞA-ÖZGÜRLEŞ”
“İnsanların çoğu enerjisini şu ana odaklamak yerine geçmiş pişmanlıklarına ya da gelecek planlarına yoğunlaştırır. Enerjilerini olmuş ya da olacak olana odakları için neler oluyor kısmıyla ilgilenemezler.”
Çoğumuz enerjimizi şu ana odaklamak yerine geçmişte yaşadığımız birtakım durumlarla ya da gelecekteki bitmek bilmeyen planlarımıza yoğunlaştırıyoruz. Şimdiki zamanda çok az bir süre kalabiliyoruz. Anda kalmayı denerken geçmişte ya da gelecekte kendimizi buluyoruz. Gücün içinde bulunulan zamanda olduğunu fark edemiyoruz. Anın gücünü azaltıp farkındalığımızı kaybediyoruz. Geçmiş üzerinde odaklanmak şimdiyle uzlaşmaktan kaçınmanın bir yolu oluyor. Ya da gelecek ile ilgili planlar kurarken an’dan kaçıyoruz. Anın gücünü şimdiki zamanda aramıyoruz. Yani tek bir an varsa o da şu andır. Biz şu anı duyumsarız, algılarız ve kontrol edebiliriz. Ancak gelecek öyle değildir. Belirsizlik yaratabilir. An’da kalabilmek olaylar karşısında kendi başa çıkma mekanizmalarımızı besler. Kişiyi güçlendirir. Güç, simdiki zamandadır! Şimdiki zaman Geştalt terapide en önemli kavramlardandır. FritzPerls ve eşi Laura tarafından 1940’larda geliştirilen Geştalt terapi bireylerin çevreyle etkileşimlerinin önemini vurgulayan varoluşçu/fenomenolojik bir yaklaşımdır. Temel amaç, danışanın farkındalık kazanmasını sağlamaktır. Bu farkındalığın gücüyle değişim de başlar. Perls’e göre özgür olmak için farkındalık gelişmeli, resmin tamamını görmeli ve öyle değerlendirmeliyiz. Olmadığımız gibi olmaya çalışmak yerine, gerçekte ne olduğumuzun farkına vardığımız zaman değişiriz. Tatsız bir durum olduğunda o anda korkuyor ve kaçıyoruz. Kendimizi duyarsızlaştırıyoruz. Enerjimizin büyük bir bölümünü kendimizden kaçmak için kullanıyoruz. Her şeyi parça parça algılayarak, olayları belli bir zamana göre yargılıyoruz. Perls’e göre bu durum kişinin bütüne ulaşmasını engelliyor ve kısıtlıyor.
Perls bu noktada bazı sorular sorarak farkındalığımızı güçlendiriyor:
*Herhangi bir işi yaparken ne hissediyorum?
Bu soru kişinin içe dönmesini içindeki hisleri analiz etmesini, tartmasını, duygularının bedeninde oluşturduklarını fark etmesini temele alır. Örneğin, çok sinirli bir anınızda bu soruyu sorduğunuzda vücudunuzun ısınmaya başladığını, alın bölgenizin iyice sertleştiğini, karın bölgenizdeki kasılmaları hissedebilir, bunlara müdahale edebiliriz.
*Ne yapıyorum?
Çoğu zaman insanlar günlük akışa kapılıp farkındalığını kaybediyor. Neyi nasıl yaptığını fark edemiyor. Kişi bu soruyu sorduğunda yapmakta olduğu şeyin farkına varacak. Farkındalık kazandığında bütüne ulaşarak, resmin tamamını görebilecek.
*Ne istiyorum?
Eğer kişinin istediği yaptığıyla uymuyorsa o zaman onu değiştirmesi gerekir. Yaptığı ve istediği farklıysa burada bir çatışma olduğunu fark edip resmin bütününü görme farkındalığı kazanacak.
GESTALT TERAPİ- TEMEL KAVRAMLAR
İÇİNDE BULUNULAN ZAMAN-AN’DA KALMAK
Geştalt terapinin en önemli kavramlarından biri olan şimdiki zaman, insanı güçlendiren bir farkındalıktır. Çoğu insan içinde bulunulan anda çok kısa süre için kalır ve içinde bulunduğu anın akışını kesintiye uğratır. Burada önemli olan danışanın üzüntü, acı ya da zihin karışıklıklarını şimdiye, içinde bulunulan ana taşımaktır. Burada danışan anı yaşarken, terapist uygun gerekli müdahaleleri yapar.
BİTİRİLMEMİŞ İŞLER
Bitirilmemiş işler, bireyin açıklayamadığı duygularıyla yüzleşip, bu duygularıyla baş edebildiği ana kadar varlığını sürdürür. Yarım kalmış işler tamamlanmayı beklerler ve yeteri kadar güçlendiklerinde genellikle bedenimizde birtakım engeller kendini gösterir. İşte tam da bu noktada Geştalt terapistleri “duygular açıklanmamışsa bazı fiziksel belirtilere yol açarlar” diyerek vücudumuzda olup bitenlere dikkat çekerler. Birçok insan (psikolojik tabanlı olarak) bedeninde olup bitenleri fark etmediği için çeşitli ağrıların ve sızıların neden olduğunu bilmezler. Perls bu noktada insanları o deneyimle temasa geçirir. Mesela, “kolum çok ağrıyor ve geriliyor” diyen danışanından o anda kolu yerine konuşmasını ister. Perls, “Kolun şuan konuşabilseydi neler derdi, neler hissediyor” gibi sorular yöneltir. Bu noktada Perls insanların benliğinden o deneyimle ilgili olağanüstü parçalar dökülmeye başladığını söyler. Bu deneyimle farkındalık kazanan kişi özgürleşir. Farkındalık özgürlüktür.
GESTALT TERAPİDEKİ FARKINDALIK
*Kişi düşündüğü, hissettiği ve yaptıklarından başkalarını sorumlu tutmak yerine adım adım yaşadıklarının sorumluluğunu yüklenir.
*Bütün duygularının daha çok farkına varır.
*Sonuçlarını kabullenmek de dahil olmak üzere, yaptıklarının sorumluluğunu kabullenir.
GEŞTALT TERAPİDE YÖNTEM-TEKNİKLER VE MÜDAHALE STRATEJİLERİ
Frew, deney veya danışanın deneyimini şöyle tanımlar; “psikolojik danışma oturumunun bir konu hakkında konuşmaktan çok yaşantıları yoluyla danışanın farkındalığının artırılacağı bir etkinliktir.” Deneyler danışanın farkındalık kazanmasında iç çatışmalar yaşamalarında, tutarsızlıkları ve ikiye bölünmeleri çözmesinde ve bitmemiş işlerin tamamlanmasında yardımcı olur.
İÇSEL DİYALOG ALIŞTIRMASI
Geştalt terapi burada danışanın farkındalık kazanmasını ve bitirilmemiş işleri bitirmeyi hedefler. Burada Geştalt terapistleri kişilik fonksiyonundaki bölünmelere dikkat çeker. Temel bölünme “baskın ben” ve “çekinik ben” arasındadır. Terapide bu ikisi arasındaki mücadeleye odaklanılır. Perls’in çok sık kullandığı “Boş Sandalye” tekniği danışanın kişiliğinin parçaları arasında ya da danışanın ilişki kurduğu bir başkasıyla yapılır. Terapist iki sandalye kullanır. Danışandan sandalyelerin birine oturduğunda tam anlamıyla baskın benliğini oynamasını sonra diğer sandalyeye geçerek çekinik benliğini oynaması istenir. Burada baskın ben dürüst, otoriter, ahlaklı, ilgi isteyen, patron gibi davranışlar sergileyen yöndür. Çekinik ben ise, savunmacı, özür dileyen, çaresiz, güçsüz, kurban rolü sergileyen yöndür. Yalnız; diyalog danışanın her iki yanı arasında da devam edebilir. Esasında bu durum, bütün karakterlerin danışan tarafından canlandırıldığı bir rol oynamadır. Burada her insanda var olan kutuplaşmalar ve çatışmalar arasında bir bütünleşme sağlamak amaçtır. Kişi kutuplarını kabul eder ve bu kutupları ile yaşamayı öğrenir.
TERSİNE ÇEVİRME ALIŞTIRMASI
Buradaki temel amaç, danışanın reddetmeye çalıştığı bazı kişisel özelliklerini kabul etmelerine yardımcı olmaktır. Çok iyi, şeker gibi davranan danışandan tam tersine olabildiği kadar olumsuz davranmasını isteriz. Bu noktada danışanın olumlu yanı dışında olumsuz yanını da tanıması ve kabullenmesini amaçlarız.
ABARTMA
Geştalt terapide danışanların beden dili çok önemlidir. Danışanların vücutlarında olup bitenlerin farkına varmalarını sağlar. Beden dili, ince mesajlar verebilir. Abartma çalışmasına araç olarak titreme, kambur durma, omuzları eğme, yumrukları sıkma, kaşları çatma, yüz ekşitme, kolların gerginliği kullanılabilir. Örneğin, bir danışan kolunun titrediğini söylüyorsa terapist danışanından bu titremeyi abartmasını ister. Titreyen uzuvlarını konuşturmasını isteyerek, danışanın farkındalığını arttırır. Daha da önemlisi danışanın bunun ne anlama geldiğini anlamasını amaçlar.
DUYGULARLA BAŞ BAŞA KALMA
Danışanların çoğu tatsız veya acı bir durumla karşılaştığında o anda duygularından kaçmaya çalışır. Tam da bu anlarda terapist bu duygularla danışanı baş başa bırakarak, bu duygunun ve davranışın nedenine inmeye teşvik edebilir.
RÜYALAR
Geştalt terapide rüyaları hayata döndürmek, onları şimdi oluyormuşçasına yorumlamak amaçlanır. Rüyalar “bütünleşmeye giden kraliyet yolu” olarak ele alınır. Rüyanın her bir bölümünün kişinin yansıması olduğu varsayılır. Rüyalardaki semboller aslında kişiliğin kutuplarını temsil eder. Danışan bu kutupları arasında bir diyalog oluşturarak aslında farkındalık kazanır. Çünkü Perls’e göre rüyadaki her kişi ve her nesne rüyayı gören kişinin yansıtılmış bir özelliğini temsil eder. Perls’e göre rüyalar bütünleşmeye giden en kolay yoldur. Bu tekniğin en güçlü özelliklerinden biri danışanın rüyasını hala oluyormuş gibi anlatmasıdır. Danışanın rüyasının açık mesajını anlaması, farkındalık kazanmasıdır. Danışanlar zıt yanları arasında çatışma çıkarsalar da sonunda iç farklılıklarını anlayabilir ve anlamla birlikte zıt yanlarını bütünleştirir.
Son olarak Yaşam Gücü Gönüllüleri Derneği’nin sözleriyle bitirelim:
Hep, “Gün gelir” derdi
“Kazanacağız, sabret”
Kazananı yok bu yaşamın
Öğretisi çok yaşanılanın
Kazanç kapısı ile kayıp kapısı aynı
Önemli olan kapıdan giriş anı
Anlamı, anlayışına bağlı…
Bilincin ile yaşadığın anı,
Paralel tutabiliyorsan zamanı
“Hoş geldin merkeze” deme zamanı…
PSİKOLOJİK DANIŞMAN
ŞEYMA OĞUZ