YEME BOZUKLUKLARI (Eda Nur Şahne)

Davranış bozuklukları konusunda önemli durumlardan birisi de yiyecek tüketimiyle ilgili yaşanan problemlerdir.

YEME BOZUKLUKLARI

(Anoreksiya, Bulimiya, Aşırı Yeme)

Yeme bozuklukları gelişmiş batı ülkelerinde özellikle Amerika Birleşik Devletlerinde giderek büyüyen ve bilinirliği artan bir olgu haline geldi. Okul çağındaki çocukların ve gençlerin yeme bozukluğu yaşamalarındaki dikkate değer artış bu bozukluklara karşı ilginin çoğalmasını neden oldu.

Araştırmalar sonucunda bu artışın nedenlerinin sadece gençlerdeki beden algısı ve incelik takıntısı olmadığı ortaya çıkarıldı. Bu yazımızda da anoreksia nervoza, bulimia nervoza ve aşırı yeme bozuklukları ve özelliklerini ele aldık. Hadi gelin hep beraber doğru mu yemek yiyoruz ya da yiyerek doğru bir şey mi yapıyoruz, inceleyelim.

Anoreksia Nervoza

Anoreksia Nervoza(AN) tanım olarak, kişinin normal vücut ağırlığından %15 daha azı olan minimum vücut ağırlığını korumayı reddetmeyle tanımlanan ciddi ve kronik yaşamı tehdit edici bir yeme bozukluğudur. Bu bozukluğun diğer temel özellikleri kilo alımı konusunda yoğun korku, bozulmuş beden imgesi ve amenarş olarak belirtilebilir (Austin ve Sciarra, 2015).

Anoreksia nervoza genellikle 13-14 yaşlarında, bireylerin kilo vermek için ya da daha iyi ve sağlıklı beslenmek amacıyla veyahut spor yapmak gibi çeşitli nedenlerle, diyete başlamasıyla ortaya çıkar. İlk başlarda normal diyet yapmak şeklinde görünse de zaman ilerledikçe bu durum, çok küçük parça halindeki besinleri bile tüketmemeye varacak kadar saplantılı ve takıntılı bir hale gelebilir.

AN’li hastalarda bazı tıbbi sorunlar da görülebilir. Bu tıbbi sorunların en yaygın olanları büyümenin gecikmesi ve kemik yoğunluğunun azalmasıdır. Anoreksia nervoza yeme bozukluklarının en ölümcül olanıdır. AN’li hastalardaki çok zayıf olma takıntısı, bireyleri aşırı egzersiz ve çok detaylı diyetler yapmaya itebilir.  Tedavi edilmemesi durumunda organ yetmezliği sebebiyle ölümle sonuçlanabilir.

AN’lilerde, tehlikeli  boyutlarda zayıf olmalarına karşın çok şişman olduklarında ısrar etmeleri yaygındır. Bozulmuş beden imgeleri vücut duyumlarını kesintiye uğratmaktadır. Birey çok az yedikten sonra bile kendini doymuş hissedebilir ya da açlığını asla hissetmeyebilir (Austin ve Sciarra, 2015).

Bulimia Nervoza

Bulimia nervozanın(BN) temel özelliği, çok kısa bir zaman aralığında, çok miktarda (1000-2000 kalori) yüksek kalorili yiyeceği kontrol dışı örüntüyle tıkanırcasına yeme vakalarını içermesidir (Levine ve Piran, 2005). Bu aşırı yeme durumu kendini isteyerek kusturma davranışıyla devam eder. Bulimia nervozalı bireyler daha önceki yaşantılarında çok büyük ihtimalle anoreksia nervoza yaşarlar.

Bulimia nervoza AN’den farklı olarak genç yetişkinlik döneminde ortaya çıkar. BN’li bireylerin geçmiş yaşamlarında birçok kez kilo vermek için girişimlerde bulundukları görülür. Bu girişimlerin çoğu olumsuz sonuçlanmakta ve bu durum bireylerin kendilerini aç bırakarak gereksinim duydukları besinleri almamalarına, sonrasında da aşırı yeme olayının ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir.

BN’li hastalar genellikle kilolarını takıntı haline getirirler; ancak AN’li hastalardaki gibi tehlikeli boyutlarda aşırı düşük kilolara yaklaşmazlar. BN’li hastalardaki aşırı yeme durumu aile ve çevreden gizli yapılır. Bunun sonucunda da bu bireylerde, sosyal çevreden kopma ve depresif davranışlar sergileme gibi bir takım sorunlar ortaya çıkar.

BN ile ilişkili tıbbi sorunlar ölüme neden olacak kadar ciddi olabilmektedir. Bulimikler tedavi olmadıklarında tıkanırcasına yeme ve çıkarma tarzlarını yıllarca sürdürebilmektedir. Birçok hasta başarıyla tedavi edilebilmekte, hastaların yaklaşık %50’sinin semptomları yok olurken %20’si anlamlı düzeyde iyileşme göstermektedir (Wilson ve Fairburn, 2002).

Aşırı Yeme Bozukluğu

Belki de milyonlarca Amerikalıyı etkileyen yeni tanımlanmış bir durum. Aşırı yeme bozukluğu(AYB) olan kişiler yedikleri üzerindeki kontrollerini kaybettikleri duygusuyla sık sık çok miktarda yiyecek yerler. Bu bozukluk yediklerini çıkarma(bulimia nervoza) rahatsızlığından, yediklerini genellikle kusarak çıkarmamakla ayrılır (Austin ve Sciarra, 2015). Bu rahatsızlığı yaşayan kişiler genellikle kilolarına ve görünümlerine karşı ilgisizdirler.

YEME BOZUKLUKLARININ TEDAVİSİ

Yeme bozukluklarının tedavisi hastalığın durumu ve seyrine göre farklılaşmaktadır. Tedavi süreci oldukça hassasiyet ve sıkı bir disiplin gerektirmektedir. Yapılan tedavi hizmetlerinden ilkini hastanede tedavi olarak söyleyebiliriz. Genel olarak bir hastanede, yeme bozukluklarının tedavisi için oluşturulan ekipte psikiyatrist, psikolog, tıbbi danışman ve diyetisyen ya da beslenme uzmanı bulunur. Ki bu tedaviler için çok sayıda kaliteli tedavi merkezleri bulunmaktadır.

Yeme bozukluklarının tedavisinde uygulanan diğer bir yöntem Bireysel Danışmadır. Bireysel danışmada ise kullanılan iki önemli yaklaşım bulunur: Bilişsel-davranışsal terapi ve Kişilerarası terapidir. Bilişsel-davranışsal terapide önemli olan bireyin yaşadığı olaydan ziyade, o olayın zihninde oluşturduğu anlamdır. Yani amaç bireydeki öğrenilmiş olan yanlış davranışların söndürülmesi ve yerine daha uyumlu davranışların getirilmesidir. Bilişsel-davranışsal terapi, bulimia nervoza ve aşırı yeme bozukluklarının tedavisinde etkili olmaktadır. Kişilerarası tedavi de ise bireyin çevresindekilerle olan ilişkileri önemlidir. Bu tedavide sonuçların elde edilmesi daha fazla zaman alsa bile, özellikle bulimia nervozanın tedavisinde olumlu sonuçlar alınabilir.

Diğer bir tedavi şekli de Aile Danışmanlığıdır. Ailedeki uyumsuz örneklerin yeme bozukluğu etiyolojisinde önemli bir rol oynadığı hipotezine dayalı olarak aile psikolojik danışması uzun zamandır tercih edilen bir tedavi durumundadır. Müdahaleler basitçe bir aileye bozukluk hakkında bilgi vermekten ailenin yapısal örneklerini değiştirmeye kadar farklılaşmaktadır (Austin ve Sciarra, 2015).

    Son olarak belirtmek istediğim tedavi şekilleri ise Grup Danışmanlığı ve Farmakolojik (Tıbbi ilaçla) Tedavidir. Grup danışmanlığı daha çok bulimia nervoza ve aşırı yeme bozukluğunun tedavisinde kullanılır. Ancak farmakolojik tedavi, yeme bozukluklarının tedavisinde pek olumlu sonuçlar vermemiştir. İlaçlar, daha çok tedavi süreci bittikten sonra, hastalığın tekrar nüksetmemesi için kullanılır.

Yeme bozukluğu yaşayan öğrencilerimizin sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu öğrencilerle çalışan özellikle sınıf öğretmenleri ve okul psikolojik danışmanlarının yeme bozukluklarının özellikleri, oluşumsal nedenleri, gelişim süreci ve tedavisi hakkında bilgi sahibi olmaları, bu öğrencilerle çalışmalarında, kendilerini daha etkili kılmaktadır.  Ortada olan gerçek, sağlıklı bir neslin alt yapısını bilinçli bir neslin oluşturduğudur.

Unutmayın her şey bizim elimizde. Sevgi ve sağlıkla kalın.

KAYNAKÇA

Austin, V. L., Sciarra, D. T., 2015. Childeren and Adolescents with Emotional and Behavioral Disorders. Nobel Akademik Yayıncılık, Ankara. Çeviri Editörü: Dr. Mustafa Özekes.

* Levine, M. P., Piran, N. (2005). Eating disorders. In T. P. Gullotta & G. R. Adams (Eds), Handbook of adolecent behavioral problems: Evidence-based approaches to prevention anda treatment (pp. 363-386). New York: Springer Science+Business Media.

* Wilson, G. T., Fairburn, C. G. (2002). Treatments for eating disorders. In P. E. Nathan & J. M. Gorman (Eds.), A guide to treatments that work (2nd ed., pp. 559-592). New York: Oxford University Press.    

Eda Nur Şahne 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Genel Haberleri

Ücretsiz 100'lerce Oyun, Etkinlik ve Faaliyet Dosyası
Gestalt Terapi: Anı Yaşa - Özgürleş