ÇOCUKLARDA MAHREMİYET EĞİTİMİ NASIL OLMALI? (Bayram Keçili)
Aileler, mahremiyet eğitimi konusunda zorlanabiliyor.
ÇOCUKLARDA MAHREMİYET EĞİTİMİ NASIL OLMALI?
Mahremiyet, gizli olma durumu, gizlilik, kişiye özel anlamlarına gelmektedir. Bu eğitimde kazandırılmak istenen düşünce çocuğun kendi ve başkasına ait özel bedensel sınırlarını fark etmesini sağlamaktır. Ebeveynlerin çocuklarına vermiş oldukları sayısız eğitimden biriside mahremiyet eğitimidir.
Ailelerin bu eğitimi verirken oldukça zorlandığı görülmektedir. Çocuklara bu eğitimi korkutarak, susturarak değil açıklayarak öğretmeliyiz. Çocukta mahremiyet eğitimi, onların mutlu, huzurlu ve karakter sahibi olarak yetişmelerini sağlayan ve onları kötü niyetli insanların istismarlarından koruyan temel eğitimlerden biridir. Mahremiyet eğitimi kişilik gelişiminin temelini oluşturur. Kişi mahremiyeti ile duygularını anlamlandırır ve onları yönetmeyi öğrenir. Mahremiyet eğitiminin kişilik yapılanmasındaki bir diğer önemli rolü, çocuğun duygu dünyasını zarara uğratmadan cinsel bilgi edinmesini sağlamasıdır. Bu yapı taşı tam oturmamış olan çocuklarda ciddi sorunlar görülmektedir. Bu eğitimi almamış kişiler kaba, zorba, gürültücü, kavgacı, çevresine zarar veren kişiler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Son yıllarda iyice artan çocuklara taciz vb. olaylardan sonra çocuklarımıza evde aile ortamında gerekli mahremiyet eğitimlerini verme gerekliliği artmıştır. Bu eğitimleri çocuklara anlaşılır bir dille aktarmak, onların kendilerini savunma ve koruma hakkı olduğu bilinci olduğunu kazandırmak gerekmektedir. Çocuğa aslında kazandırmak istediğimiz temel düşüncelerden birisi şu şekildedir “Bedenime, özel alanlarıma benim iznim olmadan kimse dokunamaz.” Bu bilinci çocuğa sağlam bir şekilde yerleştirmeliyiz. Örneğin; çocuğunuzu öpmek için izin isteyerek onu öpmeliyiz, çocuğumuzu zorla amcaya, halaya, teyzeye öptürmeye götürmemelidir. Çocuklara öpsün ne olacak bu senin amcan, halan, teyzen gibi zorlayıcı sözler kullanılmamalıdır. Çocuğun vücudunu akrabalık bağları arasında izinsiz bir şekilde kullanmamak gerekir.
Mahremiyet eğitimi küçük yaşta verilmesi gerekmektedir. Çocuğa mahremiyet eğitimi 3-4 yaşlarında başlamaktadır. Bu eğitim ailede başlar ve büyük çoğunluğunu aile kazandırır. Bu konuda yaştan daha çok çocuğun vücudunun farkına varması, onun kişisel bir alanının olduğu, özel bölgelerinin olduğunu anlaması ile başmaktadır. Bu konularda somut örnekler vererek yavaş yavaş açıklanmalı gereksiz yere uzun anlatımlar yapmamalıyız. Soyut kavramlar yerine çocuğun anlayabileceği şekilde somut kavramlar kullanarak açıklanmalıdır. Çocuk gelişim dönemi itibariyle cinsel konularda bilgiler öğrenmek isteyebilir. Bu dönemlerde çocuğa kızarak değil onların anlayacağı şekilde açıklanmalı ve özel bölgelerini korumanın gerekliliği bilinci yerleştirilmelidir. Çocuğumuza bu eğitimleri sağlam bir biçimde kazandırdığımız takdirde cinsel istismar gibi vakaları yaşama olayı azalacak, kendisini koruma durumu artacaktır.
Peki, mahremiyet eğitimi nasıl verilmelidir?
1.Adım: Bedensel Sınırları Fark Etmesini Sağlamak
Çocuğun kendi mahremini, özel alanını koruyabilmesi için bedensel sınırlarının özel alanlarını tanıması ve fark etmesi sağlanır. Ayrıca sadece kendi sınırları değil karşısındaki kişinin de bedensel sınırlarının ve özel alanlarının farkında olarak saygı duyması sağlanmalıdır. Bu eğitimi ebeveynler vermelidir. Örneğin; ev ortamında çıplak gezinmemek gerektiğinin öğretilmesi ya da çocuğun mahremiyetine saygı gösterdiğimizi benimsetmek için elbiselerini giydirirken boş bir oda da giydirilmeye dikkat etmek. Bu adımda açıklamalar somut ve kısa bir şekilde açıklanmalıdır. Gereksiz uzatmalardan ve yanlış bilgiler verip çocuğa yalan söylemekten kaçınılmalıdır. Çünkü çocuk gerçek bilgiyi öğrendiği zaman ailesinin yalan söylediğini, gerçekçi açıklanmalarda bulunmadıklarının farkına varır. Böylece aileyle çocuk arasında güvensizlik sorunu ortaya çıkabilir. Kısacası bu adımda kendisinin ve başkasının bedensel sınırlarına saygı göstermesi öğretilmelidir.
2.Adım: Özel Alanlarının Başkalarından Gizlenmesi
Çocuğa bu adımda verilecek olan eğitim yabancıların cinsel istismarlarına yönelik olarak da düşünülebilir. Çocuğa özel alanlarına anne-baba ve doktorlar haricînde kimsenin dokunamayacağı bilinci kazandırılmalıdır. Ebeveynlerde çocuğun bu özel alanlarına dokunurken izin istemeli ve dokunma sebebini açıklamalıdır. Aynı şekilde sağlık çalışanlarında bu konu da hassas olmaları gerekmektedir. Bu eğitimin çocuğa sağlam bir şekilde kazandırılmasıyla bir cinsel istismar vakasının farkına varılması sağlanabilir. Sadece kendi alanlarının gizliğinin sağlanması değil diğer kişilerin de özel alanlarının gizliliğinin ve dokunulmaması gerektiği öğretilmelidir.
Bu adımda çocuğun cinsel alanları bir nesne haline getirilmemelidir. Çocuğun cinsel alanlarına dokunarak gülmek, şakalar yapmak kesinlikle yanlış bir durumudur. Bu şekilde aile de veya tanıdık herhangi birisinin böyle bir durumu yapması halinde uyarıda bulunulmalıdır. Çünkü çocuk bu durumu olağan karşılayabilir ve yabancılara karşı bu durumu doğal bir şey olduğunu düşünerek tepki vermeyebilir. Aynı şekilde çocuk cinsel alanlara dokunmanın normal olduğunu düşünerek başka insanların cinsel alanlarına dokunmak isteyecektir. Bu inancı kazanan çocuk iyi ve kötü dokunuş ayrımının farkına varamayacaktır.
3. Adım: Çocuğa Tuvalet Eğitimi Verilmesi
Çocuklara tuvalet eğitimi 1,5-2 yaşlarında başlamaktadır. Bu eğitimlerde çocukların mahremiyet alanlarına dokunulmasını ve gözlenmesini normal karşılayabilmektedir. Ancak bunun sadece ailesinin bir görev olduğu belli bir yaşa geldikten sonra yani kendi ihtiyacını kendisi karşılayabilecek duruma geldiğinde bunun son bulacağı öğretilmelidir. Ayrıca tuvalet ihtiyacı kişinin kendisinin karşılayabileceği bir durum anlatılmalıdır. Bu eğitim verilirken temizlik kurallarına da dikkat edilmesi gerektiği öğretilmelidir. Bu eğitim esnasında tuvalet kapısı kapatılmalıdır. Açıkta insanların görebileceği bir yerde olmamalıdır. Bu eğitimi kazandırırken çocuğa anlatılmalı ve anne-babalar uygun şekilde davranmalıdır.
4.Adım: Çocuğun Kendi Odası, Yatağı Olduğunun Öğretilmesi
Çocuklara dört beş yaşından itibaren odaların özel alanlar olduğu öğretilmelidir. Oda kapısı kapalı iken kapıyı tıklayarak girmeden önce girebilir miyim tarzında izin istemesi gerektiği öğretilmelidir. Çocuğa bu eğitim verilirken odasının özel mahremiyet alanına girdiği için tıklayarak girilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde bu davranış çocuktan öğretilmeli ve uygulatılmadır. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz “İnsanların özel alanları sadece vücutlarında değil özel odalarında da geçerlidir. Bu yüzden izin isteyerek girmelisin!”
Çocuğun yatağının ne zaman ayrılacağı konusunda tartışmalar halen devam etmektedir. Ancak çoğu uzmana göre mahremiyet eğitimi içinde çocuğun yatağının ayrılması konusunda bulunmaktadır. Çünkü yatak kişiye özel bir durum içermektedir. Özel alana izni olmadan başkalarının alınamayacağı öğretildiği için çocuğun yanına veya çocuk ailenin yatağına izin alınılmadan girilmemelidir. Bu konuda çocuğa çok fazla baskı uygulanmamalı aşamalı olarak yapılmalıdır. Çocuğa neden kendi yatağında yatması gerektiği somut ve anlamlı bir şekilde açıklanmalıdır.
5.Adım: Çocuğun Özel Eşya, Nesne, Kavramlarının Benimsetilmesi
Mahremiyet eğitimi sadece özel alanlarla ilgili değildir. Ancak toplumumuzda mahremiyet denildiğinde ilk akla gelen özel alanlardır. Çocuğa ilerleyen yaşlarda kişiye ait başkalarının görmesini istemediği özel eşyaları olabilir bilgisini öğretmek gerekir. Örneğin; günlük, oyuncak defter vb. nesneler olabilir. Bu gibi nesnelerde kişinin mahremiyet alanına girmektedir. Çocuğa, kişinin özel eşyalarına izni olmadan dokunulmayacağı öğretilmelidir. Aynı şekilde de çocuğun özel eşyalarını iznini almadan dokunmamak gerekir. Bu nesne çocuk için özel bir anı, değer içerebilir. Günlük, telefona gelen bir mesaj, özel bir kutu vb. nesnelerin kişi için özel alanı olduğu ve bu alana izinsiz girilmemesi gerektiği benimsetilmelidir. Bu şekilde alınan önlemler çocukta mahremiyet bilincinin oluşmasını sağlayacaktır.
Sonuç olarak mahremiyet eğitimi alan çocuklar özel alan kavramını, mahremiyet, kişiye özel kavramlarını bilir, kendisine ve başkasına saygı gösterilmesi gerektiğinin bilincinde olur. Böylece sağlıklı bir eğitim almış sağlıklı bir çocuk yetiştirmiş oluruz.
UNUTMAYALIM Kİ!
Çocukların güçlü bir gözlem yeteneği bulunmaktadır. Siz ne kadar anlatırsanız anlatın bilgilerin tamamını öğrenemeyecektir. Sizleri taklit yoluna gideceklerdir. Yani sizler nasıl davranırsanız çocuğunuzda sizi örnek alacaktır.
Bayram KEÇİLİ, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi PDR 2. Sınıf Öğrencisi
Bu haber toplam 15148 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.