DUYGUSAL ZEKÂYA GENEL BİR BAKIŞ
EQ: Duygusal Zekâ
“DUYGUSAL ZEKÂYA” GENEL BİR BAKIŞ
Zekâ; insanın düşünme, akıl yürütme, nesnel gerçekleri algılama, kavrama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tümüne verilen genel bir isimdir. Kısaca zekâ, zihinsel yeteneğimizin bütünüdür.
Gardner’ın çoklu zekâ kuramında geçtiği üzere zekânın sözel-dilsel zekâ, görsel-mekânsal zeka, bedensel-kinestetik zeka, mantıksal-matematiksel zeka, sosyal zeka, kişisel-içsel zeka, doğa zekası gibi türleri vardır. Zekânın bu tanımı ve türleri eksik kalmakta, duygusal zekâ kavramının da bunlara dahil edilmesi gerekmektedir. Duygusal zekâ kavramını açıklamadan önce ilk olarak duygunun tanımına bakalım.
Duygu, bir his ve bu hisse özgü belirli düşünceler, psikolojik ve biyolojik haller ve bir dizi hareket eğilimidir(Goleman 1996). Duygularımızın, harekete geçmemiz için enerji temin etmek ve ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek için yönlendirici fonksiyon göstermek şeklinde iki temel amacı vardır. Duyguların arka planında bilişsel yaşantılar vardır. Yani farklı ortamlarda aynı uyarana farklı duygularla tepki vermek, duygularımızı yönlendiren bilişsel süreçlerden kaynaklanır.
Duygusal zekâ kavramını ilk kez Mayer ve Salovey ortaya koymuştur. Yazarlar çalışmalarında duygusal zekâyı kişinin kendisinin ve başkalarının duygularını gözlemleme yeteneğini, onları ayırt edebilmeyi ve bu bilgiyi düşünce ve davranışlarına rehber olarak kullanabilmeyi içeren bir sosyal zekâ türü olarak tanımlamaktadır. (Mayer&Salovey, 1993)
Duygusal zekâyı başka bir şekilde duygularının farkında olma, duygularla başa çıkabilme, kendini motive etme, başkalarının duygularını fark etme ve ilişkileri yürütebilme yeteneği olarak da tanımlayabiliriz.
Duygusal zekâ; kendimizin ve başkalarının duygularını tanıma ve değerlendirmenin yanı sıra duygulara ilişkin bilgileri ve duyguların enerjisini günlük yaşamımıza ve işimize etkin bir biçimde yansıtarak onlara uygun tepkiler vermemizi sağlar. Buna göre; eğer birey iş, eğitim ya da özel yaşamında istediği sonuçlara ulaşmak için duygularını istediği yönde akıllıca kullanabiliyor ve istediği sonuçları elde edebiliyorsa "duygusal zeki" olarak nitelenebilir. (Yeşilyaprak, 2001)
Duygusal zekâ beş alanda incelenir:
1) Duygularının farkında olmak: Öz bilinç olarak da adlandırılır. Kişinin kendisinin farkında olup duygularını anlamlandırması için temel oluşturan bir yetenektir.
2) Duyguları yönetebilmek: Fark edilen duyguların denetlenebilmesidir. Duyguları göz ardı etmek veya sadece duygulara göre hareket etmek değil; duyguları uyumlu bir biçimde ortaya koyabilmektir.
3) Kendini motive etmek: İçsel güdülenme, kendini motive etmek olarak da adlandırılır. Bir işe başlamak veya onu bitirmek konusunda duygularımızdan yararlanmaktır.
4) Başkalarının duygularının farkında olmak: Empati olarak da adlandırılır. Empati, kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak onun duygularını anlamaya çalışması ve bunu ona iletmesidir.
5) İlişkileri yürütebilmek: Bu yetiye Goleman "sosyal sanatlar" veya "ilişki sanatı" denilebileceğini belirtiyor. Ve bunun diğer iki duygusal becerinin (duyguları yönetmek ve empatinin) olgunlaşmasını gerektirdiğini vurguluyor.(Yeşilyaprak, 2001) Bu beceri liderlikte ve kişilerarası etkililikte önemlidir.
Zekânın sadece mantıksal- matematiksel alanla ilgili olmadığını, duygularımızı da içeren ve geliştirilmesi mümkün olan bir boyutunun da var olduğunu bilmek, hem bireyin kendisine ait farkındalık oluşturması hem de kişilerarası ilişkiler bağlamında oldukça önemlidir.
Kaynakça
*Tuğrul, C. (1999), Duygusal Zeka, Klinik Psikiyatri Dergisi 1: (12-20)
* Yeşilyaprak, B. (2001), Duygusal Zeka ve Eğitim Açısından Doğurguları, Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi Dergisi sayı:25 (ss:139-1)
KÜBRA ÇETİN/Ankara Üniversitesi
Bu haber toplam 7601 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.