HAMİLELİK DANIŞMANLIĞI & DOĞUM YAPMA PSİKOLOJİSİ

HAMİLELİK DANIŞMANLIĞI & DOĞUM YAPMA PSİKOLOJİSİ

Hamilelik Psikolojik Danışmanlığı ve Hamileye Psikolojik Destek verilmesi...

HAMİLELİK, HAMİLE DANIŞMANLIĞI ve
DOĞUM PSİKOLOJİSİ

Hamilelik, bebeğin anne karnında büyüyüp gelişmesinden doğum süresine kadar olan dönem olarak tanımlanabilir (İDİN, 2015). Bu süreç birçok anne adayı tarafından bir hayli zor geçmektedir. Bu zorlu süreç annenin kendisini çaresiz hissetmesinden ve ne yapacağını bilememesinden kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda süreç gerekli önlemler alındığında problemsiz olarak sonlanabilmektedir. Gerekli önlemlerle bebeğin sağlıklı doğumu mümkündür. Bu noktada sorumluluk sadece anne adayına ait değildir. Anne adayının yanında birçok faktör çocuğun gelişimi için büyük önem teşkil etmektedir. Yani hamilelik dönemi anne adayının başkalarının yardımına ihtiyaç duyduğu bir dönemdir. İnişli çıkışlı duygulanım yaşadığı bu dönemde annelerin elinden tutacak olan çevresi bebeğin psikolojik gelişimi açısından çok önemlidir.

Yapılan araştırmalar da göstermiştir ki bebek 8. haftadan itibaren dış dünyadan gelen sesleri duymaya ve etkilenmeye başlar. Çeşitli yöntemlerle çekilen fotoğraflar da araştırmaları destekler niteliktedir. Anne adayının mutsuz olması bebeğin fotoğrafta gergin ve kaskatı bir halde çıkmasına sebep olmuş, anne adayının mutlu olması halinde ise bebeğin fotoğrafta mutlu ve neşeli halde çıkmasını sağlamıştır (İDİN, 2015). Bu da bize şunu göstermektedir ki bebek annesinden ya da çevresinden stres, gerginlik durumunu hissetmektedir. Bu durum bebeğin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilmektedir. Annenin hamilelik sırasında çevrenin bu durumlara karşı duyarlı olması, anne adayının da stres yaratıcı faktörlerden uzak durması gerekmektedir. Pozitif telkinler anneyi dolayısıyla bebeği olumlu etkileyecektir.

Hamilelik sürecini üç ayrı dönemde inceleyebiliriz. Bunlar ilk üç aylık, ikinci üç aylık ve üçüncü üç aylık dönemdir. Anne adayı bu süreçlerde çeşitli sıkıntılar yaşamaktadır. İlk üç aylık dönemde hamileliği yeni öğrendiğinden dolayı anne adayı bir anlamlandırma sürecine girmektedir (SÜRMEZ, 2013). Fiziksel değişikler hızlı bir biçimde yaşandığından dolayı mide bulantısı sıkıntısı en çok bu süreçte karşımıza çıkmaktadır. Bu süreçte anne adayının karnı büyümediği için annelik davranışını da çok fazla hissedememektedir. İlk üç aylık süreç düşük yapma riskinin yüksek olduğu bir süreç olduğundan dolayı anne adayı bu durumdan dolayı kaygılanabilmektedir. İkinci üç aylık dönem anne adayının bazı önemli testler yaptırdığı dönemdir. Bebeğiyle ilgili genetik rahatsızlığının bulunup bulunmadığı bu süreç içerisinde anlaşılabilmektedir. Bu dönemde anne adayı çocuğunun genetik rahatsızlığının çıkmasından dolayı bir kaygı yaşayabilmektedir. Üçüncü üç aylık dönemde artık anne adayının karnı çok belirginleşmiş olmaktadır. Kilo sıkıntısı, doğum korkuları ve bebeği kucağa almakla birlikte iyi bir anne olup olamayacağının kaygısı bu süreçteki anne adaylarının en büyük sıkıntıları olmaktadır.

dgm.jpg

Hamilelere Yönelik Psikolojik Danışmanlık

Anne adayı dokuz aylık süreçte yukarıda da belirttiğimiz üzere birçok sıkıntı yaşamaktadır. İnişli çıkışlı duygulanım yaşadığı bu dönemde anne adayının kendisini aşırı kaygılı hissetmesi buna bağlı olarak bebeğin de kaygılı, gergin olması; anne adayının kendini iyi hissetmesi dolayısıyla bebeğin de mutlu olması mümkündür. Anne adayının bu süreci sağlıklı bir biçimde geçirmesi için uzman tarafından yardım alması gerekmektedir. Bu yüzden ülkemizde de yeni yeni gelişim gösteren “hamile danışmanlığı” bu nokta da büyük önem teşkil etmektedir. Gelin şimdi bu yeni yeni gelişim gösteren bu alan hakkında bilgilenelim.           

Hamilelik ya da doğum danışmanlığı patentli olarak ilk defa 2011 yılında Maya Danışmanlık Merkezi tarafından oluşturulmuştur (www.milliyet.com). Bu merkezi çeşitli danışma merkezleri izleyerek günümüzde “hamile danışmanlığı” yaygınlaşmaya başlamıştır.

Hamile danışmanlığını da üç dönemde inceleyebiliriz. Birinci dönemde hamilelik öncesi danışmanlığı yapılmaktadır. Bu kapsamda eşlerin aralarındaki iletişimi ve iletişim bağı gözden geçirilir. Annenin babanın bebek sahibi olmaya karşı bakış açıları ve bu yeni girecekleri anne-baba rollerine ilişkin ne kadar hazır bulunuşluğa sahip oldukları değerlendirilir. Danışma ayrıca bebeğin yaşamlarında getireceği değişimin anne baba tarafından tanınmasına yardımcı olur. İkinci dönemde ise  hamilelik sırasında yapılması gerekenler hakkında danışmanlık verilmektedir. Anne adayının yaşadığı ruhsal değişimler, eşlerin birbirleri arasında yaşadığı iletişim sorunları konusu masaya yatırılmaktadır. Bebek için ‘kritik dönem’ denilen anne karnında geçen süreyle başlayıp, yaşamın ilk 3 yılını kapsayan dönemin tanıtılması ve gerekli önlemlerin alınması konusunda danışmanlık verilmektedir (KABA,2016). Üçüncü dönemde ise artık hamilelik sonrası adına danışmanlık verilmektedir. Anneyle bebeğin birbirlerine güvenli olarak bağlanabilmeleri için, doğum sonrasında yaşanan doğum travmalarına çözüm bulmak için, doğum sonrasında yaşanabilecek depresyon ve psikozlara çözüm odaklı olarak danışmanlık hizmeti verilmektedir. Yapılan araştırmalarda kadınların doğum sonrası dönemde sosyal desteğe gebelik dönemine göre daha fazla gereksinim duyduğu saptanmıştır. Kadının özellikle annelik yaşının küçük olması, eğitim seviyesinin düşük olması ve geniş aile yapısına sahip olması sosyal destek algısını azaltmaktadır. Anne, bebek ve dolaylı olarak aile sağlığının sürdürülebilmesi için gebelik ve doğum sonrası dönemde sosyal desteğin verilmesi önemlidir (MERMER, v.d, 2010). Bu kapsamda doğum sonrası danışma büyük önem teşkil etmektedir.

Yaşamımızda birçok role sahibiz ve gün geçtikçe bu rollerimiz çeşitlenmektedir. Yeni girilen roller insanda kaygı ve belirsizlikten kaynaklı korku uyandırmaktadır. Yıllardır öğrencilik rolüne sahip birisi bir anda meslek sahibi rolüne büründüğünde kaygı ve korku durumunu yaşar. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi hamilelikte de kişiye “eş” rolüne ek “anne-baba” rolü eklenmektedir. Bu durum birçok anne-baba adayını kaygılandırmaktadır. Belirsizlikten kaynaklanan bu durum danışmanlık hizmeti yardımıyla giderilebilmektedir. Ayrıca doğum sırasında ya da sonrasında yaşanabilecek olumsuz durumlara karşı anne babanın ve çevrenin tutumu çok önemlidir. Yukarıda da belirttiğimiz üzere bebek 8. Haftadan itibaren çevreden gelen duyguları anlayabilmektedir. Bu da “öfkeli, sabırlı, anlayışsız, anlayışlı, saldırgan, saygılı” bir çocuk yetiştirmenin bize bağlı olduğunu göstermektedir. Bu noktada doğru ve sağlıklı eğitim, kişinin profesyonel olarak yardım almasıyla mümkündür.

Çok kıymetli varlıklarımız olan bebeğimizin, çocuğumuzun doğru, sağlıklı ve değerli olarak büyütülmesi dileğiyle…

KAYNAKÇA

MERMER, Gülengül ; BİLGE, Ayşegül ; YÜCEL, Ummahan ; ÇEBER, Esin , 2010, Gebelik ve Doğum Sonrası Dönemde Sosyal Destek Algısı Düzeylerinin İncelenmesi, Psikiyatri           Hemşireliği Dergisi 2010;1(2):71-76 

Video Kaynakları

Idın, Murat(Seslendiren), 2015, Hamilelik Dönemi Psikolojisi, Radyo Barış

Sürmez, İrem(Anlatıcı), 2012, Hamilelik Psikolojisi, web. Sağlık TV

İnternet Kaynakları

https://www.milliyet.com.tr/turkiye-nin-ilk-patentli-hamilelik-danisma-merkezi-pembenar-           detay-hamilelik-1497490/ Erişim Tarihi: 21.03.2017

https://hulyaarslankaba.com/hamilelik-danismanligi.php Erişim Tarihi: 21.03.2017

PSİKOLOJİK DANIŞMAN ADAYI/ AHMET ALAKUŞ

Bu haber toplam 8126 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.