KRİZE MÜDAHALEDE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK
Krize müdahale, danışanın yaşadıklarına bağlı olarak çeşitli durumlarda uygulanabilir.
KRİZE MÜDAHALEDE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK
Özel bir psikolojik danışma türü olan krize müdahalede kriz, kişinin yaşadığı ya da karşılaştığı bir durum sonrası yaşadıklarını dayanılamayacak bir güçlük olarak tanımlamasıdır.
Roberts ise krizi yaşayan bir insanı tanımlayacak beş özellik öne sürmüştür:
- Kişi bir olayı kendisi için manidar, önemli ve tehdit edici bir biçimde algılar.
- Kişi olayın etkisini geleneksel başa çıkma yöntemleriyle değiştiremez ya da hafifletemez.
- Kişi artan korku, gerginlik ve/veya karmaşa yaşar.
- Kişi yüksek bir öznel rahatsızlık gösterir.
- Kişi hızla psikolojik dengesizlik haline geçer(Roberts, 1990).
Krize müdahalenin tarihine baktığımızda, ilk çalışmaları Eric Lindemann’ın 28 Kasım 1942’de 493 kişinin ölümüne neden olan Boston’daki bir gece kulübünün yangınının etkilerini araştıran incelemelerinde görürüz.
Bireyin yani danışanın, kriz halindeyken içinde bulunduğu durumun ona zararı olabileceği gibi faydası da dokunabilir. Birey yaşadıklarıyla kendini daha güçlüde kılabilir, aksi yönde ve daha tehlikeli bir ruh haline de bürünebilir. Krizin atlatılması bir noktaya kadar bireyin yaşadıklarını ele alış biçimine bağlıdır. Krize müdahale aşamasının sonucu olumluysa birey kendini yeniden keşfetmiş gibi daha güçlü hisseder. Ancak sonuç olumsuz olmuşsa daha sıkıntılı bir dönem baş gösteriyor olabilir.
Krize müdahalede yaşanılan sorunun ortadan kaldırılmasına yönelik belirli aşamalar vardır. Bu aşamaları beş basamakta inceleyebiliriz:
KRİZE MÜDAHALE TEDAVİSİNİN AŞAMALARI
(Hackney ve Cormier, 2008)
Birinci Basamak (İlişki Kurma) | İkinci Basamak (Değerlendirme) | Üçüncü Basamak (Amaç Belirleme) | Dördüncü Basamak (Müdahale) | Beşinci Basamak (Sonlandırma ve İzleme) |
Bir terapötik çalışma ilişkisi oluşturma ve danışanın güvenliğini sağlama | Problemin tanımlanması (değerlendirme) | Çevresel desteğin harekete geçirilmesi ve alternatiflerin belirlenmesi | Değişim konusunda danışana yardım etme | Danışanla birlikte izleme ve sevk etme (uygun olduğu takdirde) |
Birinci basamakta esas olan noktanın terapötik bir ilişki kurmak olduğu belirtilir. Psikolojik danışmanın öncelikli görevlerden biri danışanın kriz dolasıyla yitirdiği güven duygusunu tekrar kazanmasına yardımcı olmaktır. Bir diğer önemli nokta da psikolojik danışmanın danışana empatik bir anlayış çerçevesinde yaklaşmasıdır. Kurulan ilişki, danışana onun hissettiği duyguları, acıyı, korkuyu vb. yaşadığı tüm güçlükleri kabullenip, bunu aşabilmesinde danışana kendini değerli hissettirebilecek empatik bir anlayışla kolaylaşabilir. Bu basamakta psikolojik danışmanın, aktif dinleme becerilerini iyi kullanması, kendisini doğru ifade edebilmesi, saydam olması oldukça mühimdir. Ayrıca psikolojik danışman açık uçlu ve açıklayıcı sorular veya direkt konuya odaklı sorular sorarak da problemin algılanmasını kolaylaştırabilir.
İkinci basamak danışanın kişisel özelliklerinin incelenmesini gerektirir. Bu temel inceleme yani kişinin kendi yönlerinin farkına vardırılması, krize neden olan etmenlerin ortaya çıkarılmasında büyük rol oynar. Danışanın farkındalığının arttırılmasında, danışana doğru düşünmesi için yardımcı olmak da bu aşamadaki önemli noktalardandır. Krize neden olan belirleyiciler, krizin çevresel etmenlerden mi yoksa kişisel etmenlerden mi kaynaklandığı gibi konular dikkatli bir şekilde araştırılmalıdır.
Üçüncü basamakta ise danışana destek olunması bağlamında psikolojik danışmana önemli görevler düşer. Özellikle güven konusunda danışana olabildiğince hassas yaklaşılmalı ve yardımcı olunmalıdır. Psikolojik danışman sağduyulu olmalı, değerli olduğu ve önemsendiği duygusu danışana hissettirilmelidir. Danışan yaşadığı kriz nedeniyle kendini yalnız ve yetersiz hissedebilir. Tam da bu noktada danışana destek sağlaması açısından çevresel alternatiflerin harekete geçirilmesi gerekir. Yani danışanın dünyasında ona destek olabilecekler neler, bunlara nasıl ulaşılabilir gibi soruların üzerinden, krizi başlatan etmenlere karşı durabilecek yollar aranmalıdır.
Dördüncü aşamada süreç birçok bakımdan psikolojik danışmanın kontrol sınırının ötesine geçer. Danışanın hâkimiyetinde olur. Psikolojik danışman olarak, rolünüzün değerlendirme, hedefleri gözden geçirme ve desteği teyit etme olduğunu görürsünüz. Bu aşamada danışan büyük olasılıkla kriz öncesindeki denge seviyesine benzer bir düzeye erişecektir(Hackney ve Cormier, 2008).
Son aşamaya gelindiğinde ise krize neden olan durumların, gerçekleştiği tarihin yıldönümü geldiğinde danışanlar bu kriz anını tekrar yaşayabilirler. Bu nedenle psikolojik danışma süreci sona ermiş olsa bile danışanla bir anlaşma yapılarak, bu tarihlerde, psikolojik danışmanın danışanla irtibata geçmesi gerekebilir.
Krize müdahale, danışanın yaşadıklarına bağlı olarak çeşitli durumlarda uygulanabilir. Örneğin danışan, yaşamsal sorgulamalarla varoluşsal bir kriz yaşıyor olabilir. Bir yakının ölümü gibi ağır ve sarsıcı bir komplike kriz ya da sadece bireyi değil tüm toplumu etkilemiş bir kriz yaşıyor olabilir. Nitekim krize müdahale de tek bir oturumda bitirilebileceği gibi çok daha uzun sürebilir. Psikolojik danışma süreci yaşanılan krizin bıraktığı etki ile doğru orantılıdır.
KAYNAKÇA
*Roberts, A. R.(1990). Krize Müdahale El Kitabı: Değerlendirme, Tedavi ve Araştırma. Belmont, CA: Wadsworth.
*Hackney H., Cormier S.(2008). Psikolojik Danışma İlke ve Teknikleri: Psikolojik Yardım Süreci El Kitabı (T. Ergene, S. Aydemir Sevim Çev.). Ankara: Mentis Yayıncılık. (Orijinal eser 2005 yılında basılmıştır)
EDA NUR ŞAHNE
Bu haber toplam 22396 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.