Pe. Dr. nedir, ne işe yarar?
Eğitim Fakülteleri bünyesinde, son dönemlerde büyük rağbet gören Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) adında bir bölüm var. Buradan mezun olan öğrenciler ilk ve orta öğretim kurumlarına rehber öğretmen olarak atanabildiği gibi, Rehberlik Araştırma Merkezlerinde (RAM) görev yapabiliyorlar. Ayrıca Psikolojik Danışmanlık merkezi açarak veya bir danışmanlık merkezinde görev alarak, psikoterapist olarak mesleki hayatlarını sürdürebiliyorlar.
Özellikle son yıllarda, ÖSS (veya YGS) sonrasında tercihler yapılırken, PDR’ye yoğun ilgi gösteriliyor. Hem alandaki ihtiyaç nedeniyle hem de PDR mezunlarının geniş bir çalışma sahasında görev yapabilmesinden dolayı büyük rağbet görüyor PDR’ler. Gün geçtikçe birçok üniversitede PDR açılıyor ve alınan öğrenci sayısı artıyor. Fakat bu bölüm öğrencilerinin kültürel faaliyetler noktasında çok fazla sesleri çıkmıyor. Oysa çıkmalı. Neden mi?
(+) |
Üniversite öğrencilerinin ne ile donandığı çok önemli!
Eğitim Fakültelerinin genelinde hâkim olan “memur olacağız” zihniyeti nedeniyle insanlar kendilerini güvende hissediyorlar, çünkü nasılsa mezuniyetten sonra öğretmen olup sırtlarını devlet babaya dayayabilecekler. Eğitim Fakülteleri içindeki bu algıyı yıkabilecek kişilerin başında PDR öğrencileri geliyor. Hele de merkez kampüslerin dışında bulunan (Selçuk PDR, Sakarya PDR gibi) Eğitim Fakültelerindeki lise havasını yıkmak noktasında, PDR öğrencilerine büyük görev düşüyor. Zira yalnızca onların öğretmen/memur olmak dışında alternatifleri var ve bu da aslında onlara kendilerini yetiştirmek ve kültürel faaliyetler organize etmek, okumak-yazmak-düşünmek noktasında motivasyon sağlıyor.
Türkiye’nin ilk PDR dergisi çıktı!
Kültürel faaliyetler yapmak ve kampüsler içerisinde “oku”mayı yaymak amacıyla bir dergi doğdu bugünlerde. “Deli doktoru değiliz!” sloganıyla yola çıkan bu çalışmanın ismi “Dergi pe.Dr.” Biraz haylaz, biraz neşeli bir üslupla yola çıkan ve önemli konuları orijinal yaklaşımlarla değerlendiren bir dergi bu… Kendi deyişleriyle “hiçbir enstitünün standartlarına uymuyorlar; vahiyden başka…” Koltuğunun altına birkaç karpuz birden sıkıştırarak, sonunda hiçbirini taşıyamayan kişi durumuna düşmemek için “her kesime hitap eden” bir dergi peşinde değiller. Genel olarak üniversite’de okuyan, belli bir entelektüel seviyesi olan öğrencilere ulaşmayı ve bir kültürel havuz içerisinde toplanmayı amaçlıyorlar. Daha özelde ise psikoloji ve pdr öğrencilerine ulaşmayı ve psikolojiyle organik bağı olan Müslüman gençlere ulaşmayı hedefliyorlar. “Birbirimizden haberdar olalım, tanışalım, bilişelim, kampüslerde sesimiz ve soluğumuz fark edilsin” diye çabalamaktalar. Zamanın sınavından geçmenin, sürüleşmeden birlik olmakla mümkün olduğunun bilincindeler.
Dergi pe.Dr. şimdilik dört üniversitede...
Bu hareket şimdilik dört üniversitede ve bin tane basıldı… Halka genişledikçe ve sistem oturdukça daha farklı üniversitelerde ve özellikle psikoloji/pdr bölümlerinde etkinliklerini artırmayı amaçlıyorlar. Bu nedenle şu anda bu satırları okuyan ve bu konuya ilgi duyan, heyecanlanan arkadaşların kendileriyle irtibata geçmelerini istirham ediyorlar. Zaten amaç bu değil mi? Öncelikle bir araya gelmek, tanı(ş)mak… Sonra da üzüm değiliz ki birbirimize bakakalmakla geçsin ömrümüz… “Bir şey yapamam” sananımız bile, inancından aldığı güçle insanlara faydalı olma noktasında uğraşlara girişecektir. Bu noktada ne bildiğimiz, ne okuduğumuz, nelere kafa yorduğumuz yetmiyor artık. Bundan böyle sahaya inmemiz, aksiyona girişmemiz gerekiyor. Tam da bu gayretin adı pe.Dr.
Sakarya merkezli olarak Marmara, Uludağ ve Selçuk üniversitelerinde başta pdr bölümleri olmak üzere birçok bölümden arkadaşlara ulaşmasına çabalıyor dergi ekibi. Pdr öğrencilerinin, mezun olduktan sonra okullarda görev yapmaya başladıklarında, öğrenciler üzerinde diğer branş hocalarına göre daha fazla etkili olması nedeniyle; öğretmen adaylarının üniversite hayatını dolu dolu yaşamaları ve donanımlı olarak okuldan terhis olmaları için de gayret sarfediyor dergi pe.Dr.
Kampüs vatandaşlarının sesi oluyoruz!
Bu dergi, aynı zamanda kampus içerisinde karşılaşılan sorunları ve karşılanmayan beklentileri de dile getiriyor. Örneğin bilgisayar laboratuarlarının yetersizliği, kütüphanedeki kitap sayısının eksikliği, mescit olmaması, öğrencilerin mağdur olduğu durumlar gibi sorunlarla karşılaşıldığında bunları yazıya dökmek, aslında en etkili kolektif bir eylemdir. Yoksa yumurtayı hangi ucundan kıracağını bilmeyen kolej posası çocukların, kavgacı tutumlarıyla istekler dile getirilmez; bunu çok iyi biliyorlar. Ayrıca üniversitelerde, tamamen öğrenciler tarafından çıkartılan ve içten bir serzeniş olan dergilerin, bir denetim mekanizması olduğunu da anlamış pe.Dr. ekibi.
İlk değil, son olmayacak!
Dergiyi çıkaran arkadaşlar daha önce de farklı dergiler çıkarmışlar. Örneğin Dergi pe.Dr.’nin editörü Abdullah Yalnız lise döneminde çıkardıkları Yeşilyol isimli derginin İmtiyaz Sahibi. Yeşilyol’da aktif olarak görev almış ve bunun haricinde de arkadaşlarıyla çeşitli fanzin dergiler çıkarmışlar.
Liseden başlayarak üniversiteye gelene kadar, ekipteki hemen herkesin bu “gönül işi” devam etmiş. Son olarak Sakarya Üniversitesi’nde, ekip olarak toplam 6 sayılık Düşünsel Diriliş dergisini çıkardılar. Düşünsel Diriliş’in ana kadrosundan Zekeriya Özcan, okuyan-düşünen ve bilhassa sosyo-politik olaylara kafa yoran bir genç… Bu kez Dergi pe.Dr.’nin genel yayın yönetmenliği vazifesini üstlendi ve başarıyla yerine getiriyor.
Bu arkadaşlar, yaşdaşlarına hitap eden dergiler çıkarmak konusunda ilk kez yola çıkmamışlar yani. Aynı zamanda hiçbir zaman “oldum” havasına girmiyorlar, öğrenecekleri çok şeyin olduğunu ve gelişmeleri gereken birçok noktanın bulunduğunun farkındalar. Başarıları da buradan geliyor zaten. Kendilerini asla sadık kalarak güncelliyorlar, kırıcı-yıkıcı ve yakıcı bir üslup yerine munis, neşeli ve sağlam bir doğrultuda söylüyorlar anlatmak istediklerini...
Uçuğuz ama kaçık değiliz!
Dergi pe.Dr. ilk bakışta yalınkat bir alan dergisiymiş gibi algılanabiliyor ama aslında böyle değil. PDR bölümlerindeki bir boşluğu doldurmak ve alan desteğini arkasında almak için böyle bir isimle yola koyulsalar da; bu yolda ve yolculukta çok çeşitli insanlarla yoldaş olmak istiyorlar. Bu amaçla bir üslup tutturmaya çalışıyorlar.
Garantili tek dergi: Dergi pe.Dr.
Dergi, dolu bir içeriğe sahip... Röportajlarla zenginleştirilmiş ve yazılarının tamamı kampus vatandaşları tarafından kaleme alınan bir dergi, Dergi pe.Dr. POVEM (Psikoloji Organizasyonları Merkezi) yöneticisi Psikolojik Danışman ve yazar Mehmet Dinç, önemli şeyler söylüyor röportajında. “İnsan armut değildir, dura dura olgunlaşmaz. Çalışmak lâzım!” diyor örneğin. Selahattin Yusuf ise gençlere dair gözlemlerini, başarılı bir şekilde sistemleştirerek anlatmış Dergi pe.Dr.’ye. “Gençler, önce birtakım şeyleri anlamalı sonra değiştirmeye çalışmalı. Anlamadan değiştirmeye kalkışınca problem çıkıyor” ona ait ifadeler. Bir diğer önemli röportaj ise Fatma Barbarosoğlu ile… Kırk yaşındaki çocukların nasıl ortaya çıktığını anlatan yazar, gençlerin aşırı bir “yarın inşa etme”ye şartlandığına ve bu durumun sakıncalarına dikkat çekiyor. Son röportaj ise Ezgi Öztürk tarafından senarist yazar Tarık Tufan ile yapılmış. İçten, samimi, ılık bir söyleşi olmuş bu. Tarık Tufan’a; kitaplarında işlediği “yorgun bir vapur düdüğü, kuşyemi satan yaşlı kadınlar, Perulu liman işçileri, dublörler, figüranlar, atölyelerde çalışan kızlar ve tuvalete düşmüş ceninler” gibi ifadelerle ne anlatmak istediği soruluyor.
Kaynak göstermeden alıntı yapılabilir ama ç-alıntı asla!
Dergi pe.Dr.’nin yazıları beğenildiği takdirde izinsiz olarak alınabilir, kopyalanabilir, kaynak göstermeden alıntı yapılabilir. Önemli olan paylaşmak, insanlara faydalı bilgilerin ulaşması… Çünkü yararlı olacak sözlerin, kişilere ulaşması gerekiyor ve bu yoldaki her engelin kalkması gerekiyor. Bunu arzuluyor Dergi pe.Dr. ekibi.
Vahyi referans alan gençler tarafından çıkarılan bu dergi, özellikle psikolojiyle ilgilenen ve zihni berrak olan insanların aralarına katılmalarını bekliyorlar. Bunun yanı sıra Psikolojiyle ilgili bir bölüm okumamasına rağmen dertli, okuyan, düşünen, hizmet etmek isteyen üniversiteli arkadaşlarını da sık ve düzgün olan saflarına davet ediyorlar.
Hiçbir şeyin kopyası aslı gibi olamaz!
Derginin motto ve dikkat çekici sloganları ise, bazı dergiler tarafından çok beğenilerek ç-alıntılanıyor. Örnek alınmıyor, kopyalanıyor. Oysa her kopya sahtedir, hiçbir fotokopi asıl yerine geçmez. Örneğin Dergi pe.Dr. ekibinin çıkardığı dergilerden biri olan Düşünsel Diriliş’in “Pahası Biçilemez, 1 Liraya hediyedir” sloganı; şimdilerde başka dergilerde ve platformlarda da görülüyor.
Dergi pe.Dr.’nin en büyük özelliklerinden birisi olan “Türkiye’nin ilk ve tek garantili dergisi” de iddialı bir ifade. Yakında bunu da kendi kapağına giydiren, böyle bir ç-alıntıyı gururuna yedirebilen başka öğrenci dergileri olabilir belki. Şimdiden dikkat!
Bize b/ulaşmak isterseniz…
Uzun vadede daha geniş ve nitelikli kitlelere ulaşmayı arzulayan pe.Dr. dergisi, üniversite dergileri arasında etkin bir yere sahip olmayı amaçlıyor. PDR alanında çıkarılan tek dergi olması nedeniyle de öncelikle hitap ettiği branştaki boşluğu doldurmayı; sonra da hemen her üniversiteyi kucaklamayı ve sımsıkı sarmayı planlıyor. Bu uğurda gerekirse radyo programına da katılarak “ne yapmaya çalışıyoruz abi biz?”in cevabını anlatmak gibi bir projeleri de var. Ne diyelim, yolları açık olsun!
B/ilişmek, bulaşmak, ulaşmak ve dergiyi temin etmek içindergipdr@gmail.com adresine bir i-meyil etmek yeterli…
Abdullah Yalnız, pedere dergiyi çok sevdi
Bu haber toplam 31518 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.