TRANSFERANS & KARŞIT TRANSFERANS
Freud'un en önemli kavramlarından biri...
TRANSFERANS & KARŞIT TRANSFERANS
Freud, psikolojide birçok alanda öncü bir isimdir. Psikanalizin kurucusu olan Freud’a göre danışma sürecinde bazı önemli kavramlar vardır. Bu kavramlardan danışanı ve danışmanın arasındaki ilişkiyi etkileyen iki kavram transferans ve karşıt transferanstır. Bu kavramlar geleneksel psikanalizde ilişkinin dayandığı kavramlardır.
Transferans, yani aktarım, danışanın geçmiş deneyimlerindeki kişilere karşı beslediği duyguları, düşünceleri bilinçsizce danışmana yönlendirmesidir. Terapi sürecinin ilerlemesi ile beraber önceden yaşanan duygu ve çatışmalar bilinçaltından bilince çıkar. Danışan önceden yaşamış olduğu duyguları yaşar. Örneğin, terapist danışanın eskiden kaybettiği bir kişiyi hatırlatabilir. Bu durumda danışanın bastırdığı duyguları, söylenmemiş sözleri ortaya çıkarabilir.
Çatışma Ne Zaman Başlar?
Danışanın sevgi, cinsellik, kin, korku, nefret gibi geçmişten bugüne getirdiği çatışmaları yeniden canlandırdığı an aktarım da başlamış olur. Bu ortaya çıkan duyguların olumsuz, düşmanca olması olumsuz transferanstır. Duyguların olumlu olarak ortaya çıkması ise olumlu transferanstır. Freud, aktarım ile başa çıkmanın danışma sürecinde hassas bir yere sahip olduğunu söylemiştir. Eğer ki danışma sürecinde bireyde bir değişim yaşanmasını istiyorsak transferans ilişkisi görmezden gelinmemeli, bu konuda çalışılmalıdır.
Psikanalizde geçmiş yaşantıları oldukça önemli bir yer tuttuğu için, doğal olarak bireyin yaşadığı transferans da çok önemlidir. Bireyi geçmişten tamamen bağımsız değerlendiremeyeceğimizi ve bu yüzden de transferansa çalışmamız gerektiği belirtilir.
Diğer bir kavram olan karşıt transferans, terapistlerin kendi çarpıtmalarını, duygularını uygun olmayan bir şekilde ifade etmesidir. Terapistler, ne kadar profesyonel, farkındalık sahibi olsalar da bazen bilinçsiz şekilde bu durumu yaşayabilirler.
Danışanlar gibi terapist de geçmişten getirdiği çatışmaları gün yüzüne çıkarıp danışanına yansıtması ile karşıt trensferans başlamış olur. Terapistin mantık dışı davranıp, objektifliğini kaybettiği durumda karşıt aktarım yaşanabilir. Örneğin bir erkek terapist, kadın bir danışana bağımlı hale gelebilir. Karşıt aktarım, olumsuz olarak değerlendirilir. Ancak, terapist bazen bu durumda danışanı daha iyi tanıyabilir ve bu açıdan olumlu bir yanı olabilir.
Danışan danışman ilişkisi her terapide önemli olduğu gibi psikanalizde de önemlidir. Özellikle transferans konusu çalışırken bu durumun bireye bilinçaltını anlaması konusunda yardım edeceği, çatışmalarını çözmesinde iç görü kazandırabileceği konusu unutulmamalıdır.
Kaynakça
Burger, J. M. (2006). Kişilik. İstanbul: Kaknüs Yayınları.
Corey, G. (2008). Psikolojik Danışma Kuram ve Uygulamaları (T. Ergene, Çeviren). Ankara: Mentis Yayıncılık.
Psikolojik Danışman Duygu GÖK
Bu haber toplam 107115 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.