Sıla Salantur
Düşlerinizin Size Anlatacakları Var!
Düşlerinizin size anlatacakları var!
Düş görme çok canlı, çok karmaşık ve çok duygusal bir deneyim olması nedeniyle yazılı tarihin varlığından bu yana insanoğlunun ilgisini çekmiştir.
Düşler yüz yıllar boyu kuramcılar tarafından öznelliğinden arındırılıp bilimsel gerekçelere dayandırılmaya çalışılmıştır. Sizce de düş görmenin gizemli bir yanı yok mu? Bilinçaltımızın düş dolu yolculuğuna keşif yapmaya ne dersiniz?
Herkes düş görüyor mudur? Uyku laboratuvarlarında yapılan inceleme sonuçları bu sorunun cevabını %95 oranında evet olarak yanıtlıyor. Uyku esnasında beyin etkinleşme süreleri uyuyan kişinin hızlı göz hareketleriyle bağlantılıdır. Bu hızlı göz hareketleri uykunun beyin etkinleşmesi içeren bölümüne adını vermektedir. REM. Vermiş olduğum yüzde oranından yola çıkarak aslında herkesin uyku esnasında düş gördüğü varsayılmaktadır.
Peki görmüş olduğumuz her düşü hatırlar mıyız? Hepimiz duymuşuzdur “Rüya gördüm. Uyandığımda daha iyi hatırlıyordum ama şu an hatırlamıyorum ” benzeri cümleleri. Anımsanma düşün uyanma tarafından bölünmesiyle ilintilidir. Birçok insanın düşleri zorlukla anımsaması ya da hiç anımsamaması uykunun beynin etkinleştiği bu aşamalarında belleğin devreden çıkarılmasının bir sonucudur. Yakın tarihli anılardan sorumlu kimyasal dizgeler uyku esnasında beynin etkinleştirilmesiyle tamamen kapatıldıkları için, eğer beynin bu kimyasallara ulaşmasını yeniden sağlayacak bir uyanma gerçekleşmezse düşleri anımsamak güçtür.
Düşlere dair zihnimizi en çok kurcalayan sorulardan birini daha yöneltmek istiyorum. Sizce düşler gelecekten bize mesajlar iletebilecek kahinsel iletişim araçları mıdır? Kayıtlı tarihten bile önceki tarihlerden beridir düş görmenin sanrısal algısı insanların düşlerin öteki dünyadan gönderilmiş bir mesaj olduklarına inanmalarına neden olmuştur.
Siz de düş görmenin yaşı olmaz diyenlerden misiniz? O halde ben de sizinle haklılığınızı ispatlayan çarpıcı bir bulgudan bahsedeyim. Henüz olgunluğa erişmemiş birey, uykudayken büyüdüğü zamankine göre çok daha fazla beyin etkinliğine sahiptir. Bu da doğum anında düş görmeye ilişkin bir beyin alt katmanının mevcut olduğunun göstergesidir. Bu alt katmanın işlevselliğini gösterdiği zamanlar düş görmenin gelişimini inceleyen psikologlara göre üç yaş civarında, çocuğun dili ve yargısal düşünceyi edinmeye başladığı dönemlerde ortaya çıkar. Bir de hayatımızda bilinci dışına iten ve çözüme kavuşturulamayan yaşantılarımız vardır. Tramvalarımız. Peki onlar düşler üzerinde ne tür bir etki yaratırlar sizce? Bu sorunun yanıtı tezatlıktır. Çok büyük bir etki ya da çok küçük bir etki. Neden bazı noktalarda tramvanın neredeyse başat etki ve bazen de düşler üzerinde küçük bir etkisi olduğu noktasına henüz açıklık getirilememiştir.
Düşler, aslında bellek, bilinç, nöropsikoloji gibi pek çok başlığın alt başlıklarında yer almakta. Ve henüz açıklığa kavuşamamış pek çok konu hakkında uyku bilimi çalışmaları sayesinde yeterli bilgiye ulaşmış olacak. Düş gizemciliğinin insan bilincine ulaşabilme hedefinde düş bilimine dönüşmesi dileğiyle..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.