SANA DİYORUM ARKADAŞIM!

Hey sen! Bakma sağına soluna arkadaşım evet sen! Psikolojik danışman adayı arkadaşım, sana diyorum. İyi dinle!

Bir devran ki sürüp gitmekte. Kaç yıl oldu Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanı ortaya çıkalı? Kaç yıldır biz insanlara yardımcı olabilmek için varız? Düşün arkadaşım, düşün. Sürekli duyduğun; Pdr’ciler yatıyor, Odalarından dışarı çıktıkları yok bizden daha iyiler yattıkları yerden ek derslerini de alıyorlar, Aman sizin bölüm çok kolay zaten yata yata okuyup yata yata diplomanız oluyor KPSS diye bir derdiniz de yok… vb. zırvalıkları bırak bir kenara.

Evet, bu bölümde birçok alandışı atama yapıldı belki el altından yine yapılıyor, YAPILACAK arkadaşım. Birçok felsefe,sosyoloji, tarih,eğitim yönetimi mezunu senin görevini yapıyor(!).Sayı artacak arkadaşım.Rehber İmam’lar geliyor duymadın mı yoksa? Gün gelecek destek istediklerin sana ‘’rehber arkadaşım’’ diyecek. Sanma ki turist rehberisin alanını unutma, adını iyi benimse. Yarın biri gelecek ‘’iki yıllık mı dört yıllık mı?’’ sorusunu soracak hazırlan arkadaşım. 4 yıllık lisans hayatın boyunca iyi bir sıralama ile bu bölümde olman, bana göre süper bir işi yapacak olman ve çok güzel bir bölümde olman hiçbir işe yaramayacak. Saygı duyulmayacak sana arkadaşım yeri gelecek sevilmeyeceksin. Uzakta arama,  yakınındakiler bile bazen ne diyor bu diyecek sana arkadaşım. Bitti mi? Elbette hayır! Ödev, makale yazmaya alışıksın; APA’yı, Times New Roman’ı iyi bilirsin, bileceksin lafı uzatmanın anlamı yok. Yazılacak çok şey var al sana boşluk. Daha fazla bunları duymak istiyorsan doldur arkadaşım.

………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

Velhasıl demem o ki yılma arkadaşım. Pes etme. Asla durma, yıkılma. Mücadeleyi sakın ola bırakma. Tek bir kelime dahi olsa mücadelenin peşinden git. Bilmelisin ki Hemingway 6 kelime ile hikâye yazarım deyip 10 dolarına iddiasına girmiş ve kazanmıştır. Noktana, virgülüne kadar sahip çık. ‘’Biz ne yaparsak yapalım onlar yine bildiğini yapıyorlar, hem bizi kim dinler’’deme sakın. İleride bir Psikolojik Danışman olacaksın, unutma. Sana turist rehberi bile dense otur açıkla senin ne olduğunu. Taşı suya attığında dalga yayılır ve büyür arkadaşım. İşin zor biliyorum çünkü bende senin gibiyim. Her ne olursa olsun karşındaki insanı anlamaya çalışmak gibi kutsal bir sorumluluğun var. Yolda herhangi bir davranışı görüp onu sınıflandıramazsın, ardını arkasını sağını solunu görmen gerek.

Bak arkadaşım her köşene. Köşe kapmaca oyna azıcık sende. Alanla ilgili gelişmelerin içinde ol. Fahri üye ol derneğe mesela ya da alanla ilgili yayınları al, çıkarılma sürecine dahil ol. Yeter mi arkadaşım? Her tarafın danışman adayı dolu. Ya tek başına ol ya da al birkaç arkadaşını sen bir şeyler üret alanın için, kendin için. Kapını kapatıp yatma, of deme, uzaktan seyretme sende gel. Çünkü sen olmadan bir parça hep eksik kalacak unutma.

Sözün özü sevgili arkadaşım. Her ne ile karşılaşırsan iki kere düşün. Bu alan senin alanın. Kaç sene sonra olur bilmem ama ben 2 sene sonra kendim olan ilk ekmeğimi yiyeceğim bu alandan. Sende sakın ola aklından çıkarma. Bu bölüme hangi şekilde gelmiş olsan dahi artık sen bir Psikolojik Danışman adayısın. Gel beraber bu alan için bir şeyler yapalım. Gel sende bir ipin ucundan, bir gönülden tutuver.

Erich Fromm’un dediği gibi: ‘’…kök insandır.’’ Ve ben, sen, biz bu kökü her daim sağlam tutmak zorundayız. Ve bu kökü sağlam tutabilmemiz için o köke sahip olan ağacın gövdesini oluşturan mesleğimize sahip çıkmak zorundayız. Çünkü bu gövde taşır o köke can suyunu. Yara bandı takmak kolay arkadaşım.Mühim olan yara olmadan kökü iyi koruyabilmek.

Bu meslek ve o kök her daim en iyisini hak ediyor.

Arkadaşım. Üzerine örttüğün yorganını kaldır. Kapadığın kapılarını aç. Al bir ayna eline ve bak kendine. Sen bu meslek için ne yaptın bir düşün. Yakınma, görev al. Bu alan için yüreğini koy.

Mevlana’nın dediği gibi:

…

Umutsuzluk kapısı değil bu kapı,

Nasılsan, Öyle gel.

Okan USLU

Ondokuz Mayıs Üniversitesi