Babalar Günü’nün yaklaşması sebebiyle birçok yerde Babalar Günü’nü konu alan reklâmlar görmekteyiz. İzlediklerim arasından benim en çok hoşuma giden bir reklâm üzerinden gireceğim konuya. Bir firma reklâma şöyle başlıyor bir kız var ve devamlı olarak başkalarının kanılarına yönelik hareket ediyor. Reklâmda geçen repliklerden bazılarına yer vermek istedim ki ne demek istediğim daha rahat anlaşılsın. -büyükannem çok konuşuyorsun dedi -kuaförüm bu saç sana yakışmaz dedi -öğretmenim her zaman ilk parmak kaldıran sen olma dedi. -antrenörüm iyi değilsin dedi. Kullanılan repliklerden bazıları bu ve buna benzer şekilde. Devamlı yönlendirilen bir kız… Reklâmın sonundaki son replik ise şu şekilde “ ve babam dedi ki BOŞ VER istediğin her şeyi yapabilir, üstesinden gelebilirsin…” ve ben babamı iyi ki dinlemişim… Günlük hayatımızda da buna benzer cümlelerle doludur çoğu zaman. Sana yakışmaz, olmamış, o sana göre değil… Peki niçin biz karar vermiyoruz bunlara? Evet belki danışmak için soruyoruz ama bazen fark edemiyoruz danışma amaçlı olmaktan çıkmış, eylemlerimizi verilen cevaplara göre yapıyoruz şekillendirmiyoruz onları aynen karşı tarafın söylediği gibi yapıyoruz. Belki de yanlış yapmaktan korkuyoruz fakat bir şeyi unutuyoruz bizler yanlış yaparak deneyim sahibi oluruz. Unutmamalıyız ki kişi eylemlerinden kendisi sorumludur. O sorumluluktan kaçmamalıyız sonucu ne olursa olsun ilerleyen zamanlarda kendi kararlarımızı verdiğimiz o sorumluluğu aldığımız için bu bize ileriye dönük bir zafer kazandırmış olacaktır. Evet, biz de kendi iç sesimizi dinleyelim. Yapabilir ve istediğimiz her şeyin üstesinden gelebiliriz.  Ve biz de sonunda “iyi ki kendimi dinlemişim” diyebiliriz… Zehra DOĞAN