NASIL  EMPATİ  KURARIZ ?

Bizim mesleğimizin ana unsurlarından biri “Empati”. Oldukça mucizevi  bir olay üstelik. Bir başkasının bedeninden, bir başkasının gözlerinden bakabilmek hayata… Kendi benliğimizi tavan arasına kaldırmak… Karşımızdakini anlamak, olayları anlamlandırmak, çözüm yolları bulmak… Hepsi “Empati” ile oluyor, “Empati” yi oluşturuyor. Bizlere hep  “Empati kurmalıyız.” denildi.

Peki nasıl kurulur empati ?

Öncelikle karşımızdaki bireyi temel hatlarıyla tanımamız gerekiyor. Yani önce iyi bir dinleyici, iyi bir analizci olmamız gerekiyor. Aklımıza kişisel problemlerimizi, duygusal durumlarımızı getirmeden, tüm dikkat ve benliğimizle bize kendini anlatan bireyi dinlememiz gerekiyor. Anlamaya çalışmamız, anlamamız ve durumu çok iyi analiz ederek tespitlerde bulunmamız gerekiyor.

İkinci aşamada artık kendimizi karşımızdaki bireyin yerine koyalım. Olaylara, insanlara, nesnelere kısaca her şeye o bireyin gözünden, o bireyin bakış açısı ile bakmak gerekiyor. Tabi ki kendimizi karşımızdakinin yerine koymak demek o bireye hak vermeye çalışmak demek değildir. O bireyin içinde bulunduğu durumu objektif olarak değerlendirmek ve problemler için de olası çözümler üretmeye çalışmaktır.

Üçüncü adımımızda ise “Empati sağlıklı bir biçimde kuruldu mu ?” diye kendimize sormamız gerekmekte. Çünkü empati kurmuş sayılmamız için karşımızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini doğru anlamamız gerekiyor. Bireyin yalnızca duygularını anlamak ya da yalnızca düşüncelerini bilmek empati kurmak için yeterli değil. İkisini birlikte anlamak, harmanlamak, duygu ve düşüncelerden çıkarımlar yapmak gerekiyor.

Empati tanımındaki son öge ise empati kuran kişinin zihninde oluşan empatik anlayışın, karşıdaki kişiye iletilmesi davranışıdır. Karşımızdaki bireyin duygu ve düşüncelerini tam olarak anlasak bile eğer anladığımızı ona ifade etmezsek empati kurma sürecini tamamlamış sayılmayız. Karşımızdaki bireyi anladığımızı ifade etmenin en iyi yolu yüzümüzü ve bedenimizi kullanarak onu anladığımızı sözlü olarak ifade etmektir. Bu noktada kendimizi iyi ifade edebilmeli ve iyi bir konuşmacı olmamız gerekiyor. Eğer karşımızdaki bireyi anladığımızı iyi ifade edebilirsek o bireyde mutluluk, güven, rahatlama duygusu oluşturmuş oluyoruz. Bu da empati sonucunda ürettiğimiz çözümlerin işe yararlığı noktasında karşımızdaki bireye umut kaynağı oluyor. Yani bireyin bizlere güven duyması problemler karşısındaki umudunu artırıyor.

Ayşe Gören